address anlamı

'address' means 'to speak to someone or to deal with a matter'.

address :

Adres, konuşma

İsim

▪ Please write your address on the form.

▪ Lütfen formun üzerine adresinizi yazın.

▪ The president gave an address to the nation.

▪ Başkan ulusa bir konuşma yaptı.

paraphrasing

▪ location – konum

▪ speech – konuşma

address :

Hitap etmek, ele almak

Fiil

▪ She will address the issue at the meeting.

▪ Konuyu toplantıda ele alacak.

▪ He addressed the letter to his friend.

▪ Mektubu arkadaşına hitap etti.

paraphrasing

▪ speak to – konuşmak

▪ deal with – ilgilenmek

Telaffuz

address [əˈdrɛs]

Fiil, ikinci hecede vurgu ile "ə-dres" olarak telaffuz edilir.

address [ˈæd.rɛs]

İsim, birinci hecede vurgu ile "æd-res" olarak telaffuz edilir.

"address" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"address" - Genel anlam

İsim
Adres, konuşma
Fiil
Hitap etmek, ele almak

"address" için konuşma türü değişiklikleri

▪ addressee (isim) – alıcı

▪ addressable (sıfat) – ele alınabilir

"address" ile yaygın ifadeler

▪ address a problem – bir sorunu ele almak

▪ address an audience – bir topluluğa hitap etmek

▪ address a letter – bir mektubu adreslemek

▪ address concerns – endişeleri ele almak

TOEIC'teki "address" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

In TOEIC vocabulary questions, 'address' is often used to refer to dealing with issues or speaking to a group.

▪The manager will address the team tomorrow.
▪Müdür yarın takıma hitap edecek.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

In TOEIC grammar questions, 'address' can be tested as a verb requiring an object, such as a problem or a person.

▪She addressed the letter to the CEO.
▪Mektubu CEO'ya hitap etti.

address

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Address an issue' means to deal with a problem or matter.

▪We need to address the issue of late deliveries.
▪Geç teslimatlar sorununu ele almamız gerekiyor.

'Address the elephant in the room' means to acknowledge a problem everyone knows but no one talks about.

▪It's time to address the elephant in the room.
▪Artık herkesin bildiği ama kimsenin konuşmadığı sorunu tanıma zamanı geldi.

Benzer kelimeler ve "address" arasındaki farklar

address

,

speak

farklılıklar

'Address' is used to formally speak to someone or deal with an issue, while 'speak' is more general for talking.

address
▪She addressed the audience confidently.
▪Dinleyicilere güvenle hitap etti.
speak
▪He spoke to his friend about the plan.
▪Plan hakkında arkadaşıyla konuştu.

address

,

deal

farklılıklar

'Address' often implies a formal or direct approach to a problem, while 'deal' can be more informal and general.

address
▪We must address the customer's complaint.
▪Sorunu hızlıca halletti.
deal
▪She dealt with the issue quickly.
▪Sorunu hızlıca halletti.

"address" ile aynı kökene sahip kelimeler

"address"'in kökeni

'Address' kelimesi, Latince 'ad' (yönelme) ve 'directus' (yönlendirmek) kelimelerinden türemiştir ve zamanla bir kişiye hitap etme veya bir konuyu ele alma anlamını kazanmıştır.

Kelime yapısı

'Address' kelimesi, 'ad' (yönelme) ve 'dress' (yönlendirmek) köklerinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Address' kelimesinin kökü 'directus'tur (yönlendirmek). Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'direct' (yönlendirmek) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

application

application

20
▪job application
▪application form
İsim ┃
Views 8
application

application

20
Başvuru, uygulama
▪job application – iş başvurusu
▪application form – başvuru formu
İsim ┃
Views 8
address

address

21
▪address a problem
▪address an audience
current
post
İsim ┃
Fiil ┃
Views 8
address

address

21
Adres, konuşma
▪address a problem – bir sorunu ele almak
▪address an audience – bir topluluğa hitap etmek
İsim ┃
Fiil ┃
Views 8
suppose

suppose

22
Fiil ┃
Views 5
suppose

suppose

22
varsaymak, düşünmek
Fiil ┃
Views 5
charge

charge

23
▪charge a fee
▪face a charge
İsim ┃
Fiil ┃
Views 5
charge

charge

23
Ücret, suçlama
▪charge a fee – bir ücret almak
▪face a charge – bir suçlamayla karşı karşıya kalmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 5
expire

expire

24
▪expire soon
▪expire on a date
Fiil ┃
Views 4
expire

expire

24
sona ermek, bitmek
▪expire soon – yakında sona erecek
▪expire on a date – belirli bir tarihte sona ermek
Fiil ┃
Views 4
Same category words
ulaşım, yönlendirme

address

Adres, konuşma
current post
21

depart

334

outlying

1096

suburb

296

Visitors & Members
8+