adjourn anlamı

'Adjourn' means "to suspend a meeting or session to a later time or date."

adjourn :

Ertelemek, toplantıyı sona erdirmek

Fiil

▪ The meeting will adjourn at 5 PM.

▪ Toplantı saat 17:00'de sona erecek.

▪ They decided to adjourn until next week.

▪ Gelecek haftaya kadar ertelemeye karar verdiler.

paraphrasing

▪ postpone – ertelemek

▪ recess – ara vermek

Telaffuz

adjourn [əˈdʒɜrn]

Fiil, ikinci hecede vurgu ile "a-djurn" olarak telaffuz edilir.

"adjourn" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"adjourn" - Genel anlam

Fiil
Ertelemek, toplantıyı sona erdirmek

"adjourn" için konuşma türü değişiklikleri

▪ adjournment (isim) – erteleme, toplantının sona ermesi

▪ adjourned (sıfat) – ertelenmiş, sona ermiş

"adjourn" ile yaygın ifadeler

▪ adjourn for lunch – öğle yemeği için ara vermek

▪ adjourn the meeting – toplantıyı ertelemek

▪ adjourn until tomorrow – yarına kadar ertelemek

▪ adjourn for the day – günü kapatmak için ertelemek

TOEIC'teki "adjourn" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'adjourn' genellikle toplantıların veya oturumların sona ermesi anlamında kullanılır.

▪The court will adjourn until next week.
▪Mahkeme gelecek haftaya kadar ertelenecek.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Adjourn' genellikle geçişsiz bir fiil olarak kullanılır ve hangi oturumun sona erdiğini belirten dilbilgisi sorularında test edilir.

▪They will adjourn after the discussion.
▪Tartışmadan sonra ertelemeyecekler.

adjourn

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Adjournment' kelimesi, resmi toplantıların veya oturumların sona erdiğini belirtmek için sıkça kullanılır.

▪The adjournment of the meeting was announced.
▪Toplantının ertelendiği duyuruldu.

'Adjourn for a break' ifadesi, bir ara vermek için toplantıyı durdurmak anlamına gelir.

▪Let's adjourn for a break now.
▪Şimdi bir ara vermek için toplantıyı durduralım.

Benzer kelimeler ve "adjourn" arasındaki farklar

adjourn

,

postpone

farklılıklar

'Adjourn', belirli bir süre için toplantıyı durdurmak anlamına gelirken, 'postpone' genellikle bir etkinliği daha sonraki bir tarihe ertelemek anlamında kullanılır.

adjourn
▪The meeting will adjourn at 5 PM.
▪Toplantı saat 17:00'de sona erecek.
postpone
▪The event was postponed to next month.
▪Etkinlik gelecek aya ertelendi.

adjourn

,

recess

farklılıklar

'Adjourn', toplantının sona ermesini ifade ederken, 'recess' genellikle kısa bir ara vermek anlamına gelir.

adjourn
▪The meeting will adjourn at 5 PM.
▪Öğrenciler dersten sonra bir ara verdiler.
recess
▪The students took a recess after the class.
▪Öğrenciler dersten sonra bir ara verdiler.

"adjourn" ile aynı kökene sahip kelimeler

"adjourn"'in kökeni

'Adjourn' kelimesi, Orta Çağ Fransızcası 'ajourner' kelimesinden türetilmiştir ve başlangıçta "bir tarihte yeniden buluşmak" anlamına gelirken zamanla toplantıları sona erdirmek anlamını kazanmıştır.

Kelime yapısı

'Ad' (yönelme) ve 'jour' (gün) köklerinden oluşur ve "gün belirlemek" anlamını taşır.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Adjourn' kelimesinin kökü 'jour'dur (gün). Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında 'journal' (günlük) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

adhere

adhere

1943
▪adhere to a plan
▪adhere to the guidelines
Fiil ┃
Views 1
adhere

adhere

1943
Yapışmak, bağlı kalmak
▪adhere to a plan – bir plana bağlı kalmak
▪adhere to the guidelines – kılavuzlara uymak
Fiil ┃
Views 1
adjourn

adjourn

1944
▪adjourn for lunch
▪adjourn the meeting
current
post
Fiil ┃
Views 0
adjourn

adjourn

1944
Ertelemek, toplantıyı sona erdirmek
▪adjourn for lunch – öğle yemeği için ara vermek
▪adjourn the meeting – toplantıyı ertelemek
Fiil ┃
Views 0
apprehensive
▪feel apprehensive
▪be apprehensive about
Sıfat ┃
Views 0
apprehensive
Endişeli, kaygılı
▪feel apprehensive – endişeli hissetmek
▪be apprehensive about – hakkında endişeli olmak
Sıfat ┃
Views 0
obstruct

obstruct

1946
▪obstruct traffic
▪obstruct the path
Fiil ┃
Views 2
obstruct

obstruct

1946
Engellemek, tıkanıklık oluşturmak
▪obstruct traffic – trafiği engellemek
▪obstruct the path – yolu engellemek
Fiil ┃
Views 2
confront

confront

1947
▪confront a problem
▪confront someone directly
Fiil ┃
Views 1
confront

confront

1947
Yüzleşmek, karşılaşmak
▪confront a problem – bir sorunla yüzleşmek
▪confront someone directly – birisiyle doğrudan yüzleşmek
Fiil ┃
Views 1
Same category words
toplantı, program

adjourn

Ertelemek, toplantıyı sona erdirmek
current post
1944

schedule

384

board

1781

committee

1743

Visitors & Members
0+