alliance anlamı

'Alliance' signifies 'a formal agreement or union between groups or nations for mutual benefit.'

alliance :

ittifak, birlik

İsim

▪ The two countries formed an alliance.

▪ İki ülke bir ittifak kurdu.

▪ The alliance helped them achieve their goals.

▪ İttifak, hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oldu.

paraphrasing

▪ partnership – ortaklık

▪ coalition – koalisyon

Telaffuz

alliance [əˈlaɪəns]

İsim, ikinci hecede "lie" üzerine vurgu ile "a-lai-ens" olarak telaffuz edilir.

"alliance" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"alliance" - Genel anlam

İsim
ittifak, birlik

"alliance" için konuşma türü değişiklikleri

▪ ally (isim) – müttefik

▪ allied (sıfat) – müttefik olan

"alliance" ile yaygın ifadeler

▪ form an alliance – ittifak kurmak

▪ strategic alliance – stratejik ittifak

▪ political alliance – siyasi ittifak

▪ military alliance – askeri ittifak

TOEIC'teki "alliance" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'alliance' genellikle ülkeler veya şirketler arasında yapılan resmi anlaşmalar veya işbirlikleri bağlamında kullanılır.

▪The companies announced an alliance to develop new technology.
▪Şirketler, yeni teknoloji geliştirmek için bir ittifak ilan etti.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Alliance' isim olarak kullanılır ve genellikle birden fazla tarafın işbirliği veya ortaklığına atıfta bulunur.

▪The alliance between the two firms was beneficial.
▪İki firma arasındaki ittifak faydalı oldu.

alliance

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Strategic alliance', şirketlerin veya ülkelerin belirli hedefler doğrultusunda güçlerini birleştirdiği bir işbirliği anlamına gelir.

▪They formed a strategic alliance to expand their market reach.
▪Pazar erişimlerini genişletmek için stratejik bir ittifak kurdular.

'Forge an alliance', iki veya daha fazla taraf arasında güçlü bir işbirliği veya ittifak oluşturmak anlamına gelir.

▪The leaders decided to forge an alliance for peace.
▪Liderler, barış için bir ittifak kurmaya karar verdiler.

Benzer kelimeler ve "alliance" arasındaki farklar

alliance

,

partnership

farklılıklar

'Alliance', genellikle resmi ve stratejik bir işbirliğini ifade ederken, 'partnership' daha genel ve günlük işbirliklerini ifade eder.

alliance
▪The alliance was beneficial for both countries.
▪İttifak her iki ülke için de faydalı oldu.
partnership
▪They entered into a business partnership.
▪Bir iş ortaklığına girdiler.

alliance

,

coalition

farklılıklar

'Alliance', genellikle uzun vadeli ve stratejik bir işbirliğini ifade ederken, 'coalition' genellikle belirli bir amaç için geçici olarak bir araya gelen grupları ifade eder.

alliance
▪The alliance was formed to improve trade relations.
▪Koalisyon, kirliliği azaltmayı hedefledi.
coalition
▪The coalition aimed to reduce pollution.
▪Koalisyon, kirliliği azaltmayı hedefledi.

"alliance" ile aynı kökene sahip kelimeler

"alliance"'in kökeni

'Alliance' kelimesi, Latince 'alligare' (bağlamak) kökünden türetilmiştir ve başlangıçta 'bağlantı' veya 'birlik' anlamına gelirken, zamanla resmi işbirliklerini ifade etmek için kullanılmıştır.

Kelime yapısı

'Alliance' kelimesi, 'al' (yönelme), 'lig' (bağlamak) ve 'ance' (isim) eklerinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Alliance' kelimesinin kökü 'lig'dir (bağlamak). Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'obligation' (yükümlülük) ve 'ligament' (bağ) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

consequence

consequence

861
▪face the consequences
▪bear the consequences
İsim ┃
Views 0
consequence

consequence

861
Sonuç, netice
▪face the consequences – sonuçlarla yüzleşmek
▪bear the consequences – sonuçlarına katlanmak
İsim ┃
Views 0
alliance

alliance

862
▪form an alliance
▪strategic alliance
current
post
İsim ┃
Views 0
alliance

alliance

862
ittifak, birlik
▪form an alliance – ittifak kurmak
▪strategic alliance – stratejik ittifak
İsim ┃
Views 0
deter

deter

863
▪deterrence (isim)
▪deter crime
Fiil ┃
Views 1
deter

deter

863
Caydırmak, engellemek
▪deterrence (isim) – caydırma, engelleme deter someone from doing something – birini bir şey yapmaktan caydırmak
▪deter crime – suçu caydırmak
Fiil ┃
Views 1
liable

liable

864
▪be liable for
▪be held liable
Sıfat ┃
Views 2
liable

liable

864
Sorumlu, yükümlü
▪be liable for – sorumlu olmak
▪be held liable – sorumlu tutulmak
Sıfat ┃
Views 2
segment

segment

865
▪market segment
▪segment of a circle
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
segment

segment

865
parça, bölüm
▪market segment – pazar bölümü
▪segment of a circle – dairenin parçası
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
Same category words
siyaset, uluslararası ilişkiler

alliance

ittifak, birlik
current post
862

Visitors & Members
0+