appetizer anlamı

'Appetizer' is a small dish served before the main meal to stimulate the appetite.

appetizer :

aperatif, iştah açıcı

İsim

▪ We ordered an appetizer before dinner.

▪ Akşam yemeğinden önce bir aperatif sipariş ettik.

▪ The appetizer was delicious and light.

▪ Aperatif lezzetli ve hafifti.

paraphrasing

▪ starter – başlangıç yemeği

▪ hors d'oeuvre – meze

Telaffuz

appetizer [ˈæpɪˌtaɪzər]

İsim, birinci hecede vurgu olan "app" kısmında vurgulanır ve "ap-i-taɪ-zər" olarak telaffuz edilir.

"appetizer" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"appetizer" - Genel anlam

İsim
aperatif, iştah açıcı

"appetizer" için konuşma türü değişiklikleri

▪ appetizing (sıfat) – iştah açıcı

▪ appetite (isim) – iştah

"appetizer" ile yaygın ifadeler

▪ order an appetizer – bir aperatif sipariş etmek

▪ serve an appetizer – bir aperatif sunmak

▪ delicious appetizer – lezzetli aperatif

▪ light appetizer – hafif aperatif

TOEIC'teki "appetizer" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

In TOEIC vocabulary questions, 'appetizer' is often used to refer to a small dish before a meal.

▪The restaurant offers a free appetizer with every meal.
▪Restoran, her yemekle birlikte ücretsiz bir aperatif sunar.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

In TOEIC grammar questions, 'appetizer' is a noun that is often tested in the context of meal courses.

▪An appetizer is usually served before the main course.
▪Aperatif genellikle ana yemekten önce servis edilir.

appetizer

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Appetizer plate' is a common term used to describe a dish with various small starters.

▪The appetizer plate included cheese and olives.
▪Aperatif tabağı peynir ve zeytin içeriyordu.

'Wet one's appetite' is an idiomatic expression meaning to stimulate someone's interest or desire.

▪The preview wetted my appetite for the movie.
▪Fragman, film için iştahımı kabarttı.

Benzer kelimeler ve "appetizer" arasındaki farklar

appetizer

,

starter

farklılıklar

'Appetizer' and 'starter' both refer to small dishes served before the main course, but 'starter' is more commonly used in British English.

appetizer
▪We ordered an appetizer before the main meal.
▪Ana yemekten önce bir aperatif sipariş ettik.
starter
▪The restaurant offers a starter with every meal.
▪Restoran her yemekle birlikte bir başlangıç sunar.

appetizer

,

hors d'oeuvre

farklılıklar

'Appetizer' is a more general term for small dishes before a meal, while 'hors d'oeuvre' specifically refers to small, often decorative, food items served before a meal.

appetizer
▪We enjoyed the appetizer before the main course.
▪Partide çeşitli mezeler servis edildi.
hors d'oeuvre
▪The party served various hors d'oeuvres.
▪Partide çeşitli mezeler servis edildi.

"appetizer" ile aynı kökene sahip kelimeler

"appetizer"'in kökeni

The word 'appetizer' is derived from the Latin 'appetitus', meaning 'desire for', and evolved to describe a dish that stimulates the appetite.

Kelime yapısı

'Appetizer' consists of 'appet' (desire) and 'izer' (a suffix indicating an agent or function), forming a word that means 'something that stimulates desire'.

Aynı kökene sahip kelimeler

The word's root is 'appet', shared with words like 'appetite' and 'appetizing'.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

scheme

scheme

952
▪pension scheme
▪color scheme
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
scheme

scheme

952
plan, düzen
▪pension scheme – emeklilik planı
▪color scheme – renk düzeni
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
appetizer

appetizer

953
▪order an appetizer
▪serve an appetizer
current
post
İsim ┃
Views 1
appetizer

appetizer

953
aperatif, iştah açıcı
▪order an appetizer – bir aperatif sipariş etmek
▪serve an appetizer – bir aperatif sunmak
İsim ┃
Views 1
packaging

packaging

954
▪product packaging
▪packaging design
İsim ┃
Views 1
packaging

packaging

954
Ambalaj, paketleme
▪product packaging – ürün ambalajı
▪packaging design – ambalaj tasarımı
İsim ┃
Views 1
stroll

stroll

955
▪take a stroll
▪go for a stroll
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
stroll

stroll

955
Yavaş yürüyüş, gezinti
▪take a stroll – gezintiye çıkmak
▪go for a stroll – yürüyüşe gitmek
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
extravagant
▪live extravagantly
▪extravagant spending
Sıfat ┃
Views 1
extravagant
Abartılı, israfçı
▪live extravagantly – aşırı bir yaşam sürmek
▪extravagant spending – aşırı harcama
Sıfat ┃
Views 1
Same category words
yemek, yemek pişirme

appetizer

aperatif, iştah açıcı
current post
953

Visitors & Members
1+