balance anlamı

'Balance' means 'a state where things are equal or in the correct proportions'.

balance :

Denge, bakiye

İsim

▪ She tries to maintain a balance between work and life.

▪ İş ve yaşam arasında bir denge kurmaya çalışıyor.

▪ The balance in your account is low.

▪ Hesabınızdaki bakiye düşük.

paraphrasing

▪ equilibrium – denge

▪ stability – istikrar

balance :

Dengelemek, denge sağlamak

Fiil

▪ She balances her time between study and play.

▪ Zamanını ders çalışma ve oyun arasında dengeliyor.

▪ He balanced the books on the shelf.

▪ Kitapları rafta dengeledi.

paraphrasing

▪ stabilize – dengelemek

▪ adjust – ayarlamak

Telaffuz

balance [ˈbæl.əns]

İsim ve fiil aynı telaffuza sahiptir, birinci hecede vurgu ile "ba-lıns" olarak telaffuz edilir.

"balance" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"balance" - Genel anlam

İsim
Denge, bakiye
Fiil
Dengelemek, denge sağlamak

"balance" için konuşma türü değişiklikleri

▪ balanced (sıfat) – dengeli

▪ imbalance (isim) – dengesizlik

"balance" ile yaygın ifadeler

▪ balance the budget – bütçeyi dengelemek

▪ work-life balance – iş-yaşam dengesi

▪ balance of power – güç dengesi

▪ balance sheet – bilanço

TOEIC'teki "balance" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

In TOEIC vocabulary questions, 'balance' is often used in contexts related to finance or equilibrium.

▪The accountant checked the balance of the account.
▪Muhasebeci hesabın bakiyesini kontrol etti.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

In TOEIC grammar questions, 'balance' can appear as both a noun and a verb, leading to questions about correct usage.

▪She needs to balance her responsibilities.
▪Sorumluluklarını dengelemesi gerekiyor.

balance

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Balance sheet' refers to a financial statement showing a company's assets and liabilities.

▪The company released its balance sheet for the year.
▪Şirket, yılın bilançosunu yayınladı.

'Strike a balance' means to find a compromise between two conflicting things.

▪It's important to strike a balance between work and relaxation.
▪İş ve dinlenme arasında bir denge kurmak önemlidir.

Benzer kelimeler ve "balance" arasındaki farklar

balance

,

equilibrium

farklılıklar

'Balance' refers to a state of equal distribution, while 'equilibrium' often refers to a stable condition after all forces are balanced.

balance
▪She maintains a balance in her diet.
▪Diyetinde bir denge sağlıyor.
equilibrium
▪The system reached equilibrium after adjustments.
▪Ayarlamalardan sonra sistem dengeye ulaştı.

balance

,

stability

farklılıklar

'Balance' can refer to equal parts, while 'stability' refers to being steady and not easily changed.

balance
▪The gymnast showed great balance on the beam.
▪Yapı, güçlü rüzgarlara karşı istikrar sağlar.
stability
▪The structure has stability against strong winds.
▪Yapı, güçlü rüzgarlara karşı istikrar sağlar.

"balance" ile aynı kökene sahip kelimeler

"balance"'in kökeni

The word 'balance' originates from the Latin 'bilanx', meaning 'having two pans', referring to scales.

Kelime yapısı

'Balance' is derived from 'bi' (two) and 'lanx' (plate), indicating a scale with two plates.

Aynı kökene sahip kelimeler

The word's root is 'lanx'. Words sharing this root include 'bilateral'.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

decline

decline

40
▪decline in value
▪decline an offer
İsim ┃
Fiil ┃
Views 5
decline

decline

40
Düşüş, azalma
▪decline in value – değer kaybetmek
▪decline an offer – bir teklifi reddetmek
İsim ┃
Fiil ┃
Views 5
balance

balance

41
▪balance the budget
▪work-life balance
current
post
İsim ┃
Fiil ┃
Views 7
balance

balance

41
Denge, bakiye
▪balance the budget – bütçeyi dengelemek
▪work-life balance – iş-yaşam dengesi
İsim ┃
Fiil ┃
Views 7
account

account

42
▪open an account
▪account for something
İsim ┃
Fiil ┃
Views 6
account

account

42
Hesap, rapor
▪open an account – hesap açmak
▪account for something – bir şeyi açıklamak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 6
proceed

proceed

43
▪proceed with caution
▪proceed to action
Fiil ┃
Views 2
proceed

proceed

43
Devam etmek, ilerlemek
▪proceed with caution – dikkatli ilerlemek
▪proceed to action – eyleme geçmek
Fiil ┃
Views 2
amenities
▪modern amenities
▪basic amenities
İsim ┃
Views 6
amenities
konforlar, olanaklar
▪modern amenities – modern olanaklar
▪basic amenities – temel olanaklar
İsim ┃
Views 6
Same category words
finans, muhasebe

balance

Denge, bakiye
current post
41

Visitors & Members
7+