breakthrough anlamı

'Breakthrough' bir sorunun çözülmesi veya önemli bir gelişme kaydedilmesi anlamına gelir.

breakthrough :

önemli gelişme, buluş

İsim

▪ The scientist made a breakthrough in cancer research.

▪ Bilim insanı kanser araştırmalarında önemli bir gelişme kaydetti.

▪ The new technology is a major breakthrough.

▪ Yeni teknoloji büyük bir buluştur.

paraphrasing

▪ advancement – ilerleme

▪ discovery – keşif

breakthrough :

yenilikçi, çığır açan

Sıfat

▪ The breakthrough study changed everything.

▪ Çığır açan çalışma her şeyi değiştirdi.

▪ Breakthrough ideas often lead to success.

▪ Yenilikçi fikirler genellikle başarıya yol açar.

paraphrasing

▪ innovative – yenilikçi

▪ revolutionary – devrim niteliğinde

Telaffuz

breakthrough [ˈbreɪkˌθruː]

İsim ve sıfat olarak kullanıldığında, vurgu ilk hecede "break" üzerindedir ve "breyk-thru" olarak telaffuz edilir.

"breakthrough" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"breakthrough" - Genel anlam

İsim
önemli gelişme, buluş
Sıfat
yenilikçi, çığır açan

"breakthrough" için konuşma türü değişiklikleri

▪ break (fiil) – kırmak, bozmak

▪ through (edat) – içinden, boyunca

"breakthrough" ile yaygın ifadeler

▪ achieve a breakthrough – bir atılım gerçekleştirmek

▪ breakthrough innovation – çığır açan yenilik

▪ breakthrough technology – yenilikçi teknoloji

▪ make a breakthrough – bir buluş yapmak

TOEIC'teki "breakthrough" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'breakthrough' genellikle bir alandaki önemli bir gelişmeyi ifade eder.

▪The team achieved a breakthrough in the project.
▪Ekip projede bir atılım gerçekleştirdi.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Breakthrough' isim ve sıfat olarak kullanılabilir, bu da TOEIC dil bilgisi sorularında farklı kullanımlarını test edebilir.

▪The breakthrough results were unexpected.
▪Çığır açan sonuçlar beklenmedikti.

breakthrough

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Breakthrough moment'

önemli bir gelişmenin yaşandığı an anlamına gelir.

▪It was a breakthrough moment in her career.
▪Bu, kariyerinde çığır açan bir andı.

'Breakthrough performance'

olağanüstü bir performans anlamına gelir.

▪Her breakthrough performance impressed everyone.
▪Onun olağanüstü performansı herkesi etkiledi.

Benzer kelimeler ve "breakthrough" arasındaki farklar

breakthrough

,

advancement

farklılıklar

'Breakthrough', genellikle ani ve önemli bir gelişmeyi ifade ederken, 'advancement' daha kademeli bir ilerlemeyi ifade eder.

breakthrough
▪The breakthrough changed the industry.
▪Buluş sektörü değiştirdi.
advancement
▪His advancement in the company was steady.
▪Şirketteki ilerlemesi istikrarlıydı.

breakthrough

,

discovery

farklılıklar

'Breakthrough' önemli bir gelişmeyi veya ilerlemeyi ifade ederken, 'discovery' yeni bir şeyin bulunmasını ifade eder.

breakthrough
▪The breakthrough led to new treatments.
▪Yeni türün keşfi heyecan vericiydi.
discovery
▪The discovery of the new species was exciting.
▪Yeni türün keşfi heyecan vericiydi.

"breakthrough" ile aynı kökene sahip kelimeler

"breakthrough"'in kökeni

'Breakthrough' kelimesi, 'break' (kırmak) ve 'through' (içinden) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve başlangıçta bir engelin aşılması anlamına gelir.

Kelime yapısı

'Breakthrough' kelimesi, 'break' (kırmak) ve 'through' (içinden) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve bir engelin aşılması anlamını taşır.

Aynı kökene sahip kelimeler

The word's root is unclear or difficult to confirm.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

coordinate

coordinate

806
▪coordinate with someone
▪coordinate efforts
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
coordinate

coordinate

806
Koordinat, düzenleme
▪coordinate with someone – biriyle koordine olmak
▪coordinate efforts – çabaları koordine etmek
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
breakthrough

breakthrough

807
▪achieve a breakthrough
▪breakthrough innovation
current
post
İsim ┃
Sıfat ┃
Views 1
breakthrough

breakthrough

807
önemli gelişme, buluş
▪achieve a breakthrough – bir atılım gerçekleştirmek
▪breakthrough innovation – çığır açan yenilik
İsim ┃
Sıfat ┃
Views 1
affiliate

affiliate

808
▪affiliate with
▪affiliate program
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
affiliate

affiliate

808
bağlı kuruluş, şube
▪affiliate with – ile ilişkilendirmek
▪affiliate program – bağlı kuruluş programı
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
aggravate

aggravate

809
▪aggravate a problem
▪aggravate the pain
Fiil ┃
Views 1
aggravate

aggravate

809
kötüleştirmek, artırmak
▪aggravate a problem – bir sorunu kötüleştirmek
▪aggravate the pain – acıyı artırmak
Fiil ┃
Views 1
amend

amend

810
▪amend a law
▪amend a document
Fiil ┃
Views 1
amend

amend

810
Düzeltmek, değiştirmek
▪amend a law – bir yasayı değiştirmek
▪amend a document – bir belgeyi düzeltmek
Fiil ┃
Views 1
Same category words
teknoloji, inovasyon

breakthrough

önemli gelişme, buluş
current post
807

Visitors & Members
1+