complimentary anlamı

'Complimentary' anlamı, "bir şeyi övmek veya takdir etmek amacıyla verilen, genellikle ücretsiz veya hediye olarak sunulan" şeklindedir.

complimentary :

Ücretsiz, övgü dolu

Sıfat

▪ The hotel offers complimentary breakfast.

▪ Otel, ücretsiz kahvaltı sunuyor.

▪ She received a complimentary ticket to the concert.

▪ Konser için ücretsiz bir bilet aldı.

paraphrasing

▪ free – ücretsiz

▪ flattering – övgü dolu

Telaffuz

complimentary [ˌkɒmplɪˈmentəri]

İkinci hecede vurgu ile "kom-pli-men-tı-ri" şeklinde telaffuz edilir.

"complimentary" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"complimentary" - Genel anlam

Sıfat
Ücretsiz, övgü dolu

"complimentary" için konuşma türü değişiklikleri

▪ compliment (isim) – iltifat, övgü

▪ complimented (fiil) – övülmüş, iltifat edilmiş

"complimentary" ile yaygın ifadeler

▪ complimentary service – ücretsiz hizmet

▪ complimentary remarks – övgü dolu sözler

▪ receive a complimentary gift – ücretsiz hediye almak

▪ complimentary tickets – ücretsiz biletler

TOEIC'teki "complimentary" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında 'complimentary' genellikle ücretsiz hizmetler veya övgü anlamında kullanılır.

▪The hotel provides complimentary drinks for guests.
▪Otel, misafirlere ücretsiz içecekler sunuyor.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Complimentary' sıfatı, genellikle bir nesne veya hizmet hakkında olumlu bir değerlendirme yaparken kullanılır.

▪She gave him a complimentary review for his work.
▪Onun çalışması için ona övgü dolu bir değerlendirme yaptı.

complimentary

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Complimentary' kelimesi, bir şeyin ücretsiz olduğunu belirtmek için sıkça kullanılır.

▪Guests can enjoy complimentary snacks at the lounge.
▪Misafirler, dinlenme alanında ücretsiz atıştırmalıkların tadını çıkarabilir.

'Complimentary breakfast' ifadesi, otellerde sıkça rastlanan bir terimdir.

▪The hotel offers a complimentary breakfast every morning.
▪Otel, her sabah ücretsiz kahvaltı sunuyor.

Benzer kelimeler ve "complimentary" arasındaki farklar

complimentary

,

flattering

farklılıklar

'Complimentary', bir şeyin olumlu bir şekilde değerlendirilmesi anlamına gelirken, 'flattering' daha çok birine iltifat etmek veya onu övmek anlamında kullanılır.

complimentary
▪She received a complimentary comment about her dress.
▪Elbisesi hakkında övgü dolu bir yorum aldı.
flattering
▪He gave her a flattering compliment.
▪Ona övgü dolu bir iltifat etti.

complimentary

,

free

farklılıklar

'Complimentary', genellikle bir hizmetin veya ürünün ücretsiz olduğunu belirtirken, 'free' daha genel bir terimdir ve herhangi bir şeyin bedava olduğunu ifade eder.

complimentary
▪The hotel offers complimentary meals.
▪Mağaza ücretsiz örnekler sunuyor.
free
▪The store has free samples.
▪Mağaza ücretsiz örnekler sunuyor.

"complimentary" ile aynı kökene sahip kelimeler

"complimentary"'in kökeni

'Complimentary' kelimesi, Latince 'complementum' kelimesinden türetilmiştir ve başlangıçta "tamamlayıcı" anlamına gelirken, zamanla "övgü" veya "ücretsiz" anlamına evrilmiştir.

Kelime yapısı

'Com' (birlikte), 'plement' (tamamlamak) ve 'ary' (sıfat eki) köklerinden oluşur ve bu da kelimeye "birlikte tamamlamak" anlamını kazandırır.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Complimentary' kelimesinin kökü 'complement' (tamamlamak) kelimesidir. Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında 'complement' (tamamlayıcı) ve 'complementary' (tamamlayıcı) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

approximately

approximately

35
Zarf ┃
Views 6
approximately

approximately

35
Yaklaşık olarak, hemen hemen
Zarf ┃
Views 6
complimentary

complimentary

36
▪complimentary service
▪complimentary remarks
current
post
Sıfat ┃
Views 4
complimentary

complimentary

36
Ücretsiz, övgü dolu
▪complimentary service – ücretsiz hizmet
▪complimentary remarks – övgü dolu sözler
Sıfat ┃
Views 4
outstanding
▪outstanding payment
▪outstanding achievement
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 6
outstanding
Dikkate değer, olağanüstü
▪outstanding payment – ödenmemiş ödeme
▪outstanding achievement – dikkate değer başarı
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 6
imperative
▪imperative necessity
▪moral imperative
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 4
imperative
Zorunlu, mecburi
▪imperative necessity – zorunlu gereklilik
▪moral imperative – ahlaki zorunluluk
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 4
substantial
▪substantial amount
▪substantial evidence
Sıfat ┃
Views 8
substantial
önemli, büyük, kayda değer
▪substantial amount – önemli miktar
▪substantial evidence – güçlü kanıt
Sıfat ┃
Views 8
Same category words
müşteri, hizmet

complimentary

Ücretsiz, övgü dolu
current post
36

shopper

1572

review

340

support

666

recipient

827

Visitors & Members
4+