crush anlamı

'Crush' means 'to press something so hard that it breaks or is damaged'.

crush :

Ezilme, sıkışıklık

İsim

▪ There was a crush of people at the concert.

▪ Konserde bir insan kalabalığı vardı.

▪ The crush of the crowd was overwhelming.

▪ Kalabalığın sıkışıklığı bunaltıcıydı.

paraphrasing

▪ crowd – kalabalık

▪ jam – sıkışıklık

crush :

Ezmek, parçalamak

Fiil

▪ She crushed the can with her foot.

▪ Ayağıyla teneke kutuyu ezdi.

▪ The machine crushes stones into gravel.

▪ Makine taşları çakıl haline getirir.

paraphrasing

▪ squash – ezmek

▪ compress – sıkıştırmak

▪ pulverize – toz haline getirmek

Telaffuz

crush [krʌʃ]

İsim ve fiil olarak aynı şekilde telaffuz edilir ve "krash" şeklinde okunur.

"crush" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"crush" - Genel anlam

İsim
Ezilme, sıkışıklık
Fiil
Ezmek, parçalamak

"crush" için konuşma türü değişiklikleri

▪ crusher (isim) – ezici makine

▪ crushing (sıfat) – ezici

"crush" ile yaygın ifadeler

▪ have a crush on – birine karşı platonik bir aşk beslemek

▪ crush the competition – rakipleri ezmek

▪ crush under pressure – baskı altında ezilmek

▪ crush into pieces – parçalara ezmek

TOEIC'teki "crush" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'crush' genellikle fiziksel bir nesneyi ezmek veya duygusal bir durumu tanımlamak için kullanılır.

▪The box was crushed during shipping.
▪Kutu nakliye sırasında ezildi.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Crush' fiil olarak kullanıldığında, genellikle bir nesne alır ve bu da dilbilgisi sorularında test edilir.

▪She crushed the paper in her hand.
▪Kağıdı elinde ezdi.

crush

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Crush on someone' ifadesi, birine karşı platonik bir aşk beslemek anlamına gelir ve günlük konuşmalarda sıkça kullanılır.

▪He has a crush on his classmate.
▪Sınıf arkadaşına karşı platonik bir aşk besliyor.

'Crush the competition', rakipleri ezmek anlamında kullanılır ve iş dünyasında yaygındır.

▪Our new product will crush the competition.
▪Yeni ürünümüz rakipleri ezecek.

Benzer kelimeler ve "crush" arasındaki farklar

crush

,

squash

farklılıklar

'Crush', bir şeyi tamamen ezmek veya parçalamak anlamına gelirken, 'squash' daha çok düzleştirmek veya sıkıştırmak anlamına gelir.

crush
▪She crushed the grapes for juice.
▪Üzüm suyu için üzümleri ezdi.
squash
▪He squashed the bug with his shoe.
▪Böceği ayakkabısıyla ezdi.

crush

,

compress

farklılıklar

'Crush', bir şeyi tamamen yok etmek veya parçalamak anlamına gelirken, 'compress' daha çok sıkıştırmak veya hacmini azaltmak anlamına gelir.

crush
▪The car was crushed in the accident.
▪Dosyalar yer kazanmak için sıkıştırıldı.
compress
▪The files were compressed to save space.
▪Dosyalar yer kazanmak için sıkıştırıldı.

"crush" ile aynı kökene sahip kelimeler

"crush"'in kökeni

'Crush' kelimesinin kökeni, Eski Fransızca 'croissir' kelimesinden gelir ve başlangıçta 'ezmek' veya 'parçalamak' anlamına gelir.

Kelime yapısı

'Crush' kelimesi, 'cr' (kırmak) kökü ve 'ush' (fiil) ekinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Crush' kelimesinin kökü 'cr'dir. Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'crack' (çatlamak) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

dumb

dumb

1305
▪dumb as a rock
▪make someone dumb
Sıfat ┃
Views 1
dumb

dumb

1305
Konuşamayan, aptal
▪dumb as a rock – tamamen sessiz olmak
▪make someone dumb – birini konuşamaz hale getirmek
Sıfat ┃
Views 1
crush

crush

1306
▪have a crush on
▪crush the competition
current
post
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
crush

crush

1306
Ezilme, sıkışıklık
▪have a crush on – birine karşı platonik bir aşk beslemek
▪crush the competition – rakipleri ezmek
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
denial

denial

1307
▪denial of responsibility
▪denial of access
İsim ┃
Views 1
denial

denial

1307
inkar, reddetme
▪denial of responsibility – sorumluluğun reddi
▪denial of access – erişimin reddi
İsim ┃
Views 1
refill

refill

1308
▪refill a prescription
▪refill a drink
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
refill

refill

1308
Yeniden doldurma, dolum
▪refill a prescription – reçeteyi yenilemek
▪refill a drink – içeceği yeniden doldurmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
outer

outer

1309
▪outer space
▪outer layer
Sıfat ┃
Views 2
outer

outer

1309
dış, dıştaki
▪outer space – dış uzay
▪outer layer – dış katman
Sıfat ┃
Views 2
Same category words
depo, envanter

crush

Ezilme, sıkışıklık
current post
1306

packaging

954

encase

1105

volume

2062

Visitors & Members
1+