deficit anlamı

'deficit' bir bütçede veya hesapta, harcamaların gelirleri aştığı miktarı ifade eder.

deficit :

bütçe açığı, eksiklik

İsim

▪ The company is facing a large deficit this year.

▪ Şirket bu yıl büyük bir bütçe açığı ile karşı karşıya.

▪ The government is working to reduce the deficit.

▪ Hükümet bütçe açığını azaltmak için çalışıyor.

paraphrasing

▪ shortfall – eksiklik

▪ gap – boşluk

Telaffuz

deficit [ˈdɛfɪsɪt]

İsim birinci hecede vurgu ile "de-fi-sit" olarak telaffuz edilir.

"deficit" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"deficit" - Genel anlam

İsim
bütçe açığı, eksiklik

"deficit" için konuşma türü değişiklikleri

▪ deficient (sıfat) – eksik, yetersiz

▪ deficiency (isim) – eksiklik, yetersizlik

"deficit" ile yaygın ifadeler

▪ budget deficit – bütçe açığı

▪ trade deficit – ticaret açığı

▪ fiscal deficit – mali açık

▪ current account deficit – cari açık

TOEIC'teki "deficit" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'deficit' genellikle bütçe veya ticaretle ilgili konular bağlamında kullanılır.

▪The country is dealing with a trade deficit.
▪Ülke bir ticaret açığı ile uğraşıyor.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Deficit' genellikle bir isim olarak kullanılır ve ekonomik bağlamlarda test edilir.

▪The budget deficit has increased this year.
▪Bütçe açığı bu yıl arttı.

deficit

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Deficit spending'

'açık harcama' anlamına gelir ve genellikle devlet harcamaları için kullanılır.

▪The government relies on deficit spending to fund projects.
▪Hükümet projeleri finanse etmek için açık harcamaya güveniyor.

'Run a deficit'

'açık vermek' anlamına gelir ve genellikle bir bütçe veya ticaret bağlamında kullanılır.

▪The company continues to run a deficit.
▪Şirket açık vermeye devam ediyor.

Benzer kelimeler ve "deficit" arasındaki farklar

deficit

,

shortfall

farklılıklar

'Deficit', harcamaların gelirleri aştığı bir durumu ifade ederken, 'shortfall' genellikle beklenen miktarın altında kalmayı belirtir.

deficit
▪The company is facing a large deficit this year.
▪Şirket bu yıl büyük bir bütçe açığı ile karşı karşıya.
shortfall
▪There was a shortfall in the budget.
▪Bütçede bir eksiklik vardı.

deficit

,

gap

farklılıklar

'Deficit', genellikle finansal bir bağlamda kullanılırken, 'gap' daha genel bir eksiklik veya boşluk belirtir.

deficit
▪The government is working to reduce the deficit.
▪Çevre dostu ürünler için pazarda bir boşluk var.
gap
▪There is a gap in the market for eco-friendly products.
▪Çevre dostu ürünler için pazarda bir boşluk var.

"deficit" ile aynı kökene sahip kelimeler

"deficit"'in kökeni

"Deficit" kelimesi, Latince "deficere" kelimesinden türemiştir ve başlangıçta "eksik kalmak" anlamına gelirken, zamanla finansal anlamda "açık" anlamını kazanmıştır.

Kelime yapısı

'Deficit' kelimesi, 'de' (eksik), 'fic' (yapmak) ve 'it' (isim) eklerinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Deficit' kelimesinin kökü 'fic' (yapmak) olup, aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'efficient' (etkili) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

inflation

inflation

1797
▪inflation rate
▪combat inflation
İsim ┃
Views 4
inflation

inflation

1797
enflasyon, fiyat artışı
▪inflation rate – enflasyon oranı
▪combat inflation – enflasyonla mücadele etmek
İsim ┃
Views 4
deficit

deficit

1798
▪budget deficit
▪trade deficit
current
post
İsim ┃
Views 2
deficit

deficit

1798
bütçe açığı, eksiklik
▪budget deficit – bütçe açığı
▪trade deficit – ticaret açığı
İsim ┃
Views 2
declare

declare

1799
▪declare war
▪declare one's income
Fiil ┃
Views 0
declare

declare

1799
İlan etmek, duyurmak
▪declare war – savaş ilan etmek
▪declare one's income – gelirini beyan etmek
Fiil ┃
Views 0
petition

petition

1800
▪file a petition
▪sign a petition
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
petition

petition

1800
dilekçe, talep
▪file a petition – dilekçe vermek
▪sign a petition – bir dilekçeyi imzalamak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
entail

entail

1801
▪entail a cost
▪entail a change
Fiil ┃
Views 1
entail

entail

1801
gerektirmek, zorunlu kılmak
▪entail a cost – bir maliyet gerektirmek
▪entail a change – bir değişiklik gerektirmek
Fiil ┃
Views 1
Same category words
finans, muhasebe

deficit

bütçe açığı, eksiklik
current post
1798

repay

1174

exist

1315

balance

41

Visitors & Members
2+