delineate anlamı

delineate, "bir şeyin sınırlarını, özelliklerini veya detaylarını açıkça tanımlamak veya tarif etmek" anlamına gelir.

delineate :

Tanımlamak, sınırlarını çizmek

Fiil

▪ The report delineates the project's goals.

▪ Rapor, projenin hedeflerini tanımlıyor.

▪ The artist delineated the landscape beautifully.

▪ Sanatçı manzarayı güzel bir şekilde tanımladı.

paraphrasing

▪ describe – tarif etmek

▪ outline – ana hatlarını çizmek

Telaffuz

delineate [dɪˈlɪniˌeɪt]

Fiilin vurgusu ikinci hecede "li" üzerine olup "di-li-neyt" şeklinde telaffuz edilir.

"delineate" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"delineate" - Genel anlam

Fiil
Tanımlamak, sınırlarını çizmek

"delineate" için konuşma türü değişiklikleri

▪ delineation (isim) – tanım, sınır belirleme

▪ delineated (sıfat) – tanımlanmış, sınırları çizilmiş

"delineate" ile yaygın ifadeler

▪ delineate the boundaries – sınırları tanımlamak

▪ delineate a plan – bir planı tarif etmek

▪ clearly delineate – açıkça tanımlamak

▪ delineate roles – rolleri tanımlamak

TOEIC'teki "delineate" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'delineate' genellikle bir planın veya projenin detaylarını açıklamak için kullanılır.

▪The document delineates the steps for the project.
▪Belge, projenin adımlarını tanımlıyor.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Delineate' genellikle bir nesne veya kavram için detaylı bir açıklama gerektiren dilbilgisi sorularında kullanılır.

▪The teacher delineated the rules of the game.
▪Öğretmen oyunun kurallarını tanımladı.

delineate

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Delineate the differences' ifadesi, "farkları tanımlamak" anlamına gelir ve genellikle karşılaştırmalarda kullanılır.

▪Please delineate the differences between the two options.
▪Lütfen iki seçenek arasındaki farkları tanımlayın.

'Delineate a strategy' ifadesi, "bir stratejiyi tanımlamak" anlamına gelir ve planlama süreçlerinde sıkça kullanılır.

▪The manager will delineate a strategy for the new project.
▪Müdür, yeni proje için bir strateji tanımlayacak.

Benzer kelimeler ve "delineate" arasındaki farklar

delineate

,

describe

farklılıklar

'Delineate', bir şeyin sınırlarını ve detaylarını açıkça belirtirken, 'describe' daha genel bir tanım yapar.

delineate
▪The report delineates the project's goals.
▪Rapor, projenin hedeflerini tanımlıyor.
describe
▪She described the project's goals.
▪Projenin hedeflerini tarif etti.

delineate

,

outline

farklılıklar

'Delineate', daha ayrıntılı ve kesin bir tanım sağlarken, 'outline' sadece ana hatları belirtir.

delineate
▪The architect delineated the building's design.
▪Mimar binanın tasarımının ana hatlarını belirtti.
outline
▪The architect outlined the building's design.
▪Mimar binanın tasarımının ana hatlarını belirtti.

"delineate" ile aynı kökene sahip kelimeler

"delineate"'in kökeni

'Delineate' kelimesi, Latince 'lineare' (çizmek) kökünden türetilmiştir ve zamanla "sınırları belirlemek" anlamını kazanmıştır.

Kelime yapısı

'De' (aşağı), 'line' (çizgi) ve 'ate' (fiil) eklerinden oluşur, bu da "çizgiyi aşağıya doğru çizmek" anlamını kazandırır.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Delineate' kelimesinin kökü 'line'dir (çizgi). Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında 'linear' (doğrusal) ve 'linearity' (doğrusallık) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

curfew

curfew

1007
▪impose a curfew
▪lift a curfew
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
curfew

curfew

1007
sokağa çıkma yasağı
▪impose a curfew – sokağa çıkma yasağı uygulamak
▪lift a curfew – sokağa çıkma yasağını kaldırmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
delineate

delineate

1008
▪delineate the boundaries
▪delineate a plan
current
post
Fiil ┃
Views 1
delineate

delineate

1008
Tanımlamak, sınırlarını çizmek
▪delineate the boundaries – sınırları tanımlamak
▪delineate a plan – bir planı tarif etmek
Fiil ┃
Views 1
dire

dire

1009
▪direness (isim)
▪dire consequences
Sıfat ┃
Views 3
dire

dire

1009
Korkunç, acil
▪direness (isim) – korkunçluk, aciliyet dire situation – korkunç durum
▪dire consequences – korkunç sonuçlar
Sıfat ┃
Views 3
eloquent

eloquent

1010
Sıfat ┃
Views 2
eloquent

eloquent

1010
Etkileyici, güzel konuşan
Sıfat ┃
Views 2
erode

erode

1011
▪erode away
▪slowly erode
Fiil ┃
Views 2
erode

erode

1011
aşınmak, yok olmak
▪erode away – aşınarak yok olmak
▪slowly erode – yavaşça aşınmak
Fiil ┃
Views 2
Same category words
eğitim, eğitim

delineate

Tanımlamak, sınırlarını çizmek
current post
1008

regard

421

arithmetic

1417

revise

479

academic

888

Visitors & Members
1+