dignitary anlamı

'Dignitary' önemli veya yüksek bir pozisyonda bulunan bir kişiyi ifade eder.

dignitary :

önemli kişi, yüksek mevkideki kişi

İsim

▪ The dignitary attended the ceremony.

▪ Önemli kişi törene katıldı.

▪ Many dignitaries were present at the event.

▪ Etkinlikte birçok yüksek mevkideki kişi vardı.

paraphrasing

▪ VIP – çok önemli kişi

▪ notable – dikkate değer kişi

Telaffuz

dignitary [ˈdɪɡ.nɪˌtɛr.i]

İsim, birinci hecede vurgu olan "dig" kısmında vurgulanır ve "dig-ni-te-ri" olarak telaffuz edilir.

"dignitary" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"dignitary" - Genel anlam

İsim
önemli kişi, yüksek mevkideki kişi

"dignitary" için konuşma türü değişiklikleri

▪ dignity (isim) – onur, haysiyet

▪ dignified (sıfat) – onurlu, ağırbaşlı

"dignitary" ile yaygın ifadeler

▪ foreign dignitary – yabancı önemli kişi

▪ visiting dignitary – ziyarette bulunan önemli kişi

▪ local dignitary – yerel önemli kişi

▪ honored dignitary – onurlandırılmış önemli kişi

TOEIC'teki "dignitary" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'dignitary' genellikle resmi etkinliklerde veya toplantılarda bulunan önemli kişileri tanımlamak için kullanılır.

▪The dignitary gave a speech at the conference.
▪Önemli kişi konferansta bir konuşma yaptı.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Dignitary' kelimesi, isim olarak kullanılır ve genellikle bir etkinlikte veya toplantıda kimin bulunduğunu belirtmek için dilbilgisi sorularında test edilir.

▪A dignitary will open the new building.
▪Yeni binayı önemli bir kişi açacak.

dignitary

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Dignitary presence'

'önemli kişilerin varlığı' anlamına gelir ve resmi etkinliklerde sıkça kullanılır.

▪The dignitary presence was noted at the gala.
▪Galada önemli kişilerin varlığı dikkat çekti.

'Rub shoulders with dignitaries'

'önemli kişilerle bir arada olmak' anlamında kullanılır.

▪He rubbed shoulders with dignitaries at the event.
▪Etkinlikte önemli kişilerle bir aradaydı.

Benzer kelimeler ve "dignitary" arasındaki farklar

dignitary

,

VIP

farklılıklar

'Dignitary', genellikle resmi veya diplomatik bağlamlarda kullanılırken, 'VIP' daha geniş bir anlamda, önemli veya ünlü kişileri tanımlamak için kullanılır.

dignitary
▪The dignitary attended the ceremony.
▪Önemli kişi törene katıldı.
VIP
▪The VIP was escorted to the front row.
▪Çok önemli kişi ön sıraya götürüldü.

dignitary

,

notable

farklılıklar

'Dignitary', resmi ve yüksek mevkideki kişileri tanımlarken, 'notable' genellikle tanınmış veya dikkate değer kişileri tanımlar.

dignitary
▪Many dignitaries were present at the event.
▪O, bilim alanında dikkate değer bir kişidir.
notable
▪She is a notable in the field of science.
▪O, bilim alanında dikkate değer bir kişidir.

"dignitary" ile aynı kökene sahip kelimeler

"dignitary"'in kökeni

"Dignitary" kelimesi, Latince "dignitas" kelimesinden türemiştir ve başlangıçta "onur" veya "haysiyet" anlamına gelirken, zamanla önemli kişileri tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır.

Kelime yapısı

"Dignitary" kelimesi, "dign" (onur) kökü ve "ary" (isim) ekinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

"Dignitary" kelimesinin kökü "dign"dir (onur). Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında "dignity" (onur) ve "dignified" (onurlu) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

sophisticated

sophisticated

1861
▪sophisticated technology
▪sophisticated taste
Sıfat ┃
Views 1
sophisticated

sophisticated

1861
karmaşık, gelişmiş
▪sophisticated technology – gelişmiş teknoloji
▪sophisticated taste – rafine zevk
Sıfat ┃
Views 1
dignitary

dignitary

1862
▪foreign dignitary
▪visiting dignitary
current
post
İsim ┃
Views 2
dignitary

dignitary

1862
önemli kişi, yüksek mevkideki kişi
▪foreign dignitary – yabancı önemli kişi
▪visiting dignitary – ziyarette bulunan önemli kişi
İsim ┃
Views 2
existing

existing

1863
▪existing conditions
▪existing customers
Sıfat ┃
Views 1
existing

existing

1863
Mevcut, var olan
▪existing conditions – mevcut koşullar
▪existing customers – mevcut müşteriler
Sıfat ┃
Views 1
cautiously

cautiously

1864
Zarf ┃
Views 1
cautiously

cautiously

1864
Dikkatli bir şekilde, temkinli olarak
Zarf ┃
Views 1
concurrently
▪occur concurrently
▪run concurrently
Zarf ┃
Views 2
concurrently
Eş zamanlı, aynı anda
▪occur concurrently – eş zamanlı olarak gerçekleşmek
▪run concurrently – eş zamanlı olarak çalışmak
Zarf ┃
Views 2
Same category words
siyaset, uluslararası ilişkiler

dignitary

önemli kişi, yüksek mevkideki kişi
current post
1862

Visitors & Members
2+