discretion anlamı

'Discretion' means the ability to make decisions or act according to one's own judgment.

discretion :

takdir yetkisi, sağduyu

İsim

▪ She handled the situation with discretion.

▪ Durumu sağduyu ile yönetti.

▪ Use your discretion when making the decision.

▪ Karar verirken takdir yetkisini kullan.

paraphrasing

▪ judgment – yargı

▪ prudence – ihtiyat

▪ caution – dikkat

Telaffuz

discretion [dɪˈskrɛʃən]

İsim, ikinci hecede "skresh" üzerinde vurgu ile "di-skresh-ın" olarak telaffuz edilir.

"discretion" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"discretion" - Genel anlam

İsim
takdir yetkisi, sağduyu

"discretion" için konuşma türü değişiklikleri

▪ discreet (sıfat) – sağduyulu, dikkatli

▪ discretionary (sıfat) – isteğe bağlı

"discretion" ile yaygın ifadeler

▪ at one's discretion – kişinin takdirine bağlı

▪ exercise discretion – takdir yetkisini kullanmak

▪ use discretion – sağduyu kullanmak

▪ with discretion – dikkatle, sağduyu ile

TOEIC'teki "discretion" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

In TOEIC vocabulary questions, 'discretion' is often used in contexts where decision-making or judgment is required.

▪Employees are encouraged to use discretion in customer interactions.
▪Çalışanların müşteri etkileşimlerinde sağduyu kullanmaları teşvik edilir.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

In TOEIC grammar questions, 'discretion' is usually a noun and requires understanding its role in a sentence.

▪The manager's discretion was crucial in the decision-making process.
▪Müdürün takdir yetkisi, karar verme sürecinde çok önemliydi.

discretion

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'At one's discretion' means that something is left to someone's judgment or choice.

▪The schedule can be adjusted at your discretion.
▪Program, sizin takdirinize bağlı olarak ayarlanabilir.

'Discretion is the better part of valor' means that it is often wise to be cautious.

▪He decided not to argue, remembering that discretion is the better part of valor.
▪Tartışmamaya karar verdi, çünkü sağduyunun cesaretin daha iyi bir parçası olduğunu hatırladı.

Benzer kelimeler ve "discretion" arasındaki farklar

discretion

,

judgment

farklılıklar

'Discretion' refers to the ability to decide responsibly, while 'judgment' is the act of forming an opinion or conclusion.

discretion
▪She used discretion to handle the sensitive issue.
▪Hassas konuyu ele almak için sağduyu kullandı.
judgment
▪His judgment was questioned after the incident.
▪Olaydan sonra yargısı sorgulandı.

discretion

,

prudence

farklılıklar

'Discretion' involves making choices, often with sensitivity, while 'prudence' emphasizes carefulness and wisdom in decision-making.

discretion
▪The decision was left to her discretion.
▪Mali konularda ihtiyatlı davrandı.
prudence
▪He acted with prudence in financial matters.
▪Mali konularda ihtiyatlı davrandı.

"discretion" ile aynı kökene sahip kelimeler

"discretion"'in kökeni

The word 'discretion' comes from the Latin 'discretio', meaning 'separation' or 'distinction', evolving to imply careful judgment.

Kelime yapısı

'Discretion' consists of 'dis' (apart), 'cret' (to separate), and 'ion' (noun), indicating the act of discerning or distinguishing.

Aynı kökene sahip kelimeler

The word's root is 'cret', shared with 'discrete' (separate, distinct).

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

settlement

settlement

1043
▪reach a settlement
▪legal settlement
İsim ┃
Views 1
settlement

settlement

1043
Anlaşma, yerleşim
▪reach a settlement – bir anlaşmaya varmak
▪legal settlement – yasal anlaşma
İsim ┃
Views 1
discretion

discretion

1044
▪at one's discretion
▪exercise discretion
current
post
İsim ┃
Views 1
discretion

discretion

1044
takdir yetkisi, sağduyu
▪at one's discretion – kişinin takdirine bağlı
▪exercise discretion – takdir yetkisini kullanmak
İsim ┃
Views 1
prominently
▪prominently featured
▪prominently displayed
Zarf ┃
Views 1
prominently
Belirgin bir şekilde, göz önünde
▪prominently featured – belirgin bir şekilde yer almış
▪prominently displayed – belirgin bir şekilde sergilenen
Zarf ┃
Views 1
construe

construe

1046
▪construe as
▪be construed to mean
Fiil ┃
Views 0
construe

construe

1046
Yorumlamak, anlamak
▪construe as – olarak yorumlamak
▪be construed to mean – anlamına gelmek üzere yorumlanmak
Fiil ┃
Views 0
meanwhile

meanwhile

1047
▪meanwhile, I was waiting
▪Meanwhile, he finished his work
Zarf ┃
İsim ┃
Views 1
meanwhile

meanwhile

1047
Aynı zamanda, bu arada
▪meanwhile, I was waiting – bu arada, ben bekliyordum
▪Meanwhile, he finished his work – bu arada, o işini bitirdi
Zarf ┃
İsim ┃
Views 1
Same category words
psikoloji, danışmanlık

discretion

takdir yetkisi, sağduyu
current post
1044

confuse

1343

awful

1299

selfish

1397

counselor

1623

Visitors & Members
1+