discretionary anlamı

discretionary, "bir kişinin veya grubun belirli bir duruma göre karar verme yetkisine sahip olduğu" anlamına gelir.

discretionary :

İsteğe bağlı, takdire bağlı

Sıfat

▪ The manager has discretionary power to approve the budget.

▪ Müdürün bütçeyi onaylama konusunda takdir yetkisi var.

▪ Employees can use discretionary time off when needed.

▪ Çalışanlar ihtiyaç duyduklarında isteğe bağlı izin kullanabilirler.

paraphrasing

▪ optional – isteğe bağlı

▪ flexible – esnek

Telaffuz

discretionary [dɪsˈkrɛʃənəri]

Sıfat, ikinci hecede "cre" üzerine vurgu ile "dis-kreş-ə-nəri" olarak telaffuz edilir.

"discretionary" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"discretionary" - Genel anlam

Sıfat
İsteğe bağlı, takdire bağlı

"discretionary" için konuşma türü değişiklikleri

▪ discretion (isim) – takdir yetkisi, ihtiyat

▪ discretely (zarf) – ayrı bir şekilde, dikkatlice

"discretionary" ile yaygın ifadeler

▪ at one's discretion – kişinin takdirine bağlı olarak

▪ discretionary spending – isteğe bağlı harcama

▪ discretionary authority – takdir yetkisi

▪ discretionary decision – takdire bağlı karar

TOEIC'teki "discretionary" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'discretionary' genellikle bir kişinin kendi takdirine bağlı olarak yaptığı seçimleri ifade eder.

▪The company offers discretionary bonuses to employees.
▪Şirket, çalışanlara isteğe bağlı primler sunmaktadır.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Discretionary' kelimesi, genellikle bir yetkinin veya kararın kişisel tercihlere dayandığı durumlarda kullanılır.

▪Managers have discretionary authority to make decisions.
▪Yöneticilerin kararlar almak için takdir yetkisi vardır.

discretionary

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Discretionary spending' terimi, bireylerin veya hanelerin isteğe bağlı harcamalarını ifade eder.

▪Many people reduce discretionary spending during tough times.
▪Birçok insan zor zamanlarda isteğe bağlı harcamaları azaltır.

'Discretionary time off' ifadesi, çalışanların ihtiyaçlarına göre kullandıkları izinleri ifade eder.

▪Employees appreciate having discretionary time off.
▪Çalışanlar isteğe bağlı izinlere sahip olmayı takdir ederler.

Benzer kelimeler ve "discretionary" arasındaki farklar

discretionary

,

optional

farklılıklar

'Discretionary', bir kararın veya harcamanın kişisel tercihlere dayandığını ifade ederken, 'optional' genellikle bir şeyin isteğe bağlı olarak sunulduğunu belirtir.

discretionary
▪She made a discretionary purchase.
▪İsteğe bağlı bir satın alma yaptı.
optional
▪The course is optional for students.
▪Kurs, öğrenciler için isteğe bağlıdır.

discretionary

,

flexible

farklılıklar

'Discretionary', bir kararın kişisel takdire bağlı olduğunu belirtirken, 'flexible', bir şeyin değiştirilebilir veya uyum sağlayabilir olduğunu ifade eder.

discretionary
▪The manager has discretionary power.
▪Program esneklik gösteriyor.
flexible
▪The schedule is flexible.
▪Program esneklik gösteriyor.

"discretionary" ile aynı kökene sahip kelimeler

"discretionary"'in kökeni

'Discretionary' kelimesi, Latince 'discretio' kelimesinden türetilmiştir ve 'ayırma' veya 'seçim yapma' anlamına gelir. Zamanla, 'takdir yetkisi' anlamını kazanmıştır.

Kelime yapısı

'Discretionary' kelimesi, 'dis-' (ayırma) ve 'cretion' (seçim) köklerinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Discretionary' kelimesinin kökü 'cret' (seçim) olarak kabul edilebilir. Aynı köke sahip kelimeler arasında 'discretion' (takdir yetkisi) ve 'discrete' (ayrık) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

appraise

appraise

698
Fiil ┃
Views 1
appraise

appraise

698
Değerlendirmek, kıymet biçmek
Fiil ┃
Views 1
discretionary

discretionary

699
▪at one's discretion
▪discretionary spending
current
post
Sıfat ┃
Views 0
discretionary

discretionary

699
İsteğe bağlı, takdire bağlı
▪at one's discretion – kişinin takdirine bağlı olarak
▪discretionary spending – isteğe bağlı harcama
Sıfat ┃
Views 0
unease

unease

700
▪feel unease
▪sense of unease
İsim ┃
Views 0
unease

unease

700
huzursuzluk, tedirginlik
▪feel unease – huzursuzluk hissetmek
▪sense of unease – huzursuzluk hissi
İsim ┃
Views 0
located

located

701
Sıfat ┃
Views 1
located

located

701
Bulunan, yer alan
Sıfat ┃
Views 1
distinctive
▪a distinctive feature
▪have a distinctive look
Sıfat ┃
Views 1
distinctive
Belirgin, ayırt edici
▪a distinctive feature – ayırt edici bir özellik
▪have a distinctive look – ayırt edici bir görünüşe sahip olmak
Sıfat ┃
Views 1
Same category words
güvenlik, prosedür

discretionary

İsteğe bağlı, takdire bağlı
current post
699

capture

1541

security

1735

alarm

1445

Visitors & Members
0+