downplay anlamı

downplay, "bir durumu veya olayı daha az önemli veya ciddi hale getirmek" anlamına gelir.

downplay :

Küçümsemek, önemini azaltmak

Fiil

▪ She tried to downplay the risks of the project.

▪ Projenin risklerini küçümsemeye çalıştı.

▪ The manager downplayed the impact of the changes.

▪ Yönetici değişikliklerin etkisini küçümsedi.

paraphrasing

▪ minimize – en aza indirmek

▪ trivialize – önemsiz hale getirmek

Telaffuz

downplay [ˈdaʊnˌpleɪ]

Fiil, ikinci hecede vurgu olan "play" kısmında vurgulanır ve "daun-pley" olarak telaffuz edilir.

"downplay" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"downplay" - Genel anlam

Fiil
Küçümsemek, önemini azaltmak

"downplay" için konuşma türü değişiklikleri

▪ downplaying (isim) – küçümseme, önemini azaltma

▪ downplayed (sıfat) – küçümsenmiş, öneminden düşürülmüş

"downplay" ile yaygın ifadeler

▪ downplay a situation – bir durumu küçümsemek

▪ downplay the importance – önemi azaltmak

▪ downplay the risks – riskleri küçümsemek

▪ downplay the problem – sorunu önemsiz hale getirmek

TOEIC'teki "downplay" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'downplay' genellikle bir durumu veya olayı daha az önemli gösterme bağlamında kullanılır.

▪The report downplayed the severity of the issue.
▪Rapor, sorunun ciddiyetini küçümseyerek sundu.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

"Downplay" genellikle geçişsiz bir fiil olarak kullanılır ve hangi durumun küçümsendiğini belirten dilbilgisi sorularında test edilir.

▪He downplayed the importance of the meeting.
▪Toplantının önemini küçümsedi.

downplay

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Downplay the risks' ifadesi, bir durumun risklerini daha az önemli göstermek anlamına gelir ve genellikle projelerde kullanılır.

▪The team decided to downplay the risks involved.
▪Ekip, ilgili riskleri küçümsemeye karar verdi.

'Downplay the problem' ifadesi, bir sorunu önemsiz göstermek anlamına gelir ve genellikle kriz durumlarında kullanılır.

▪The spokesperson downplayed the problem during the interview.
▪Sözcü, mülakatta sorunu küçümsedi.

Benzer kelimeler ve "downplay" arasındaki farklar

downplay

,

minimize

farklılıklar

'Downplay', bir durumu daha az önemli hale getirmek için kullanılırken, 'minimize' genellikle bir şeyin miktarını veya etkisini azaltmak anlamında kullanılır.

downplay
▪She tried to downplay the risks of the project.
▪Projenin risklerini küçümsemeye çalıştı.
minimize
▪They minimized the costs of the project.
▪Projenin maliyetlerini en aza indirdiler.

downplay

,

trivialize

farklılıklar

'Downplay', bir durumu daha az önemli göstermek için kullanılırken, 'trivialize' genellikle bir durumu tamamen önemsiz hale getirmek anlamında kullanılır.

downplay
▪The report downplayed the issue.
▪Makale, sorunu tamamen önemsiz hale getirdi.
trivialize
▪The article trivialized the issue.
▪Makale, sorunu tamamen önemsiz hale getirdi.

"downplay" ile aynı kökene sahip kelimeler

"downplay"'in kökeni

'Downplay' kelimesi, 'down' (aşağı) ve 'play' (oynamak) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve "aşağıda oynamak" anlamında, bir durumu daha az önemli hale getirme anlamına gelir.

Kelime yapısı

'Downplay' kelimesi, 'down' (aşağı) ve 'play' (oyun) köklerinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Downplay' kelimesinin kökü 'play'dir. Aynı kökü paylaşan etkili kelimeler arasında 'display' (sergilemek), 'replay' (tekrar oynamak) ve 'imply' (ima etmek) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

implicate

implicate

1164
▪implicate someone in a crime
▪implicate in a scandal
Fiil ┃
Views 1
implicate

implicate

1164
dahil etmek, karıştırmak
▪implicate someone in a crime – birini bir suça dahil etmek
▪implicate in a scandal – bir skandala karıştırmak
Fiil ┃
Views 1
downplay

downplay

1165
▪downplay a situation
▪downplay the importance
current
post
Fiil ┃
Views 1
downplay

downplay

1165
Küçümsemek, önemini azaltmak
▪downplay a situation – bir durumu küçümsemek
▪downplay the importance – önemi azaltmak
Fiil ┃
Views 1
naturally

naturally

1166
Zarf ┃
Views 2
naturally

naturally

1166
Doğal olarak, tabii ki
Zarf ┃
Views 2
navigate

navigate

1167
▪navigate a route
▪navigate through traffic
Fiil ┃
Views 1
navigate

navigate

1167
Yön bulmak, yönlendirmek
▪navigate a route – bir güzergahı yönlendirmek
▪navigate through traffic – trafiği aşmak
Fiil ┃
Views 1
comprehend

comprehend

1168
Fiil ┃
Views 1
comprehend

comprehend

1168
Anlamak, kavramak
Fiil ┃
Views 1
Same category words
liderlik, takım çalışması

downplay

Küçümsemek, önemini azaltmak
current post
1165

sociable

1533

commence

791

unify

880

decisively

1196

Visitors & Members
1+