eminent anlamı

'Eminent' means 'famous and respected within a particular sphere or profession'.

eminent :

Ünlü, seçkin

Sıfat

▪ She is an eminent scientist in her field.

▪ O, kendi alanında seçkin bir bilim insanıdır.

▪ The eminent author gave a lecture.

▪ Seçkin yazar bir konferans verdi.

paraphrasing

▪ distinguished – seçkin

▪ renowned – tanınmış

▪ prominent – önde gelen

Telaffuz

eminent [ˈɛmɪnənt]

Sıfatın vurgusu birinci hece « em » üzerindedir ve « e-mi-nənt » şeklinde telaffuz edilir.

"eminent" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"eminent" - Genel anlam

Sıfat
Ünlü, seçkin

"eminent" için konuşma türü değişiklikleri

▪ eminence (isim) – üstünlük, yücelik

▪ eminently (zarf) – son derece, fevkalade

"eminent" ile yaygın ifadeler

▪ eminent domain – kamulaştırma hakkı

▪ eminent scholar – seçkin akademisyen

▪ eminent position – seçkin konum

▪ eminent reputation – seçkin itibar

TOEIC'teki "eminent" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'eminent' genellikle bir kişinin veya bir şeyin yüksek statüsünü veya saygınlığını belirtmek için kullanılır.

▪The conference was attended by many eminent professionals.
▪Konferansa birçok seçkin profesyonel katıldı.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

TOEIC dil bilgisi sorularında, 'eminent' genellikle sıfat olarak bir ismi nitelemek için kullanılır.

▪The eminent doctor was invited to speak.
▪Seçkin doktor konuşma yapmak üzere davet edildi.

eminent

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Eminent domain'

'kamulaştırma hakkı' anlamına gelir ve hükümetin özel mülkiyeti kamu yararı için kullanma hakkını ifade eder.

▪The government exercised eminent domain to build the highway.
▪Hükümet, otoyol inşa etmek için kamulaştırma hakkını kullandı.

'Eminent danger'

'yakın tehlike' anlamına gelir ve acil bir tehdit veya tehlikeyi ifade eder.

▪They were in eminent danger during the storm.
▪Fırtına sırasında yakın tehlike altındaydılar.

Benzer kelimeler ve "eminent" arasındaki farklar

eminent

,

distinguished

farklılıklar

'Eminent', genellikle bir kişinin veya şeyin tanınmış ve saygın olduğunu belirtirken, 'distinguished' bir kişinin veya şeyin özellikleri veya başarıları nedeniyle öne çıktığını ifade eder.

eminent
▪She is an eminent scientist.
▪O, seçkin bir bilim insanıdır.
distinguished
▪He is a distinguished professor.
▪O, saygın bir profesördür.

eminent

,

renowned

farklılıklar

'Eminent', genellikle saygınlık ve prestij vurgusuyla kullanılırken, 'renowned' daha çok geniş çapta tanınmış olmayı ifade eder.

eminent
▪The eminent author gave a lecture.
▪Tanınmış sanatçı bir sergi açtı.
renowned
▪The renowned artist held an exhibition.
▪Tanınmış sanatçı bir sergi açtı.

"eminent" ile aynı kökene sahip kelimeler

"eminent"'in kökeni

'Eminent' kelimesi, Latince 'eminere' kelimesinden türetilmiştir ve başlangıçta 'öne çıkmak' veya 'yükselmek' anlamına gelir.

Kelime yapısı

'Eminent' kelimesi, 'e' (dış), 'minere' (çıkmak) kökünden oluşur ve bu da kelimeye 'öne çıkan' anlamını kazandırır.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Eminent' kelimesinin kökü 'minere'dir (çıkmak). Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'prominent' (önde gelen) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

emerge

emerge

1998
▪emerge from the shadows
▪emerge victorious
Fiil ┃
Views 1
emerge

emerge

1998
Ortaya çıkmak, belirmek
▪emerge from the shadows – gölgelerden çıkmak
▪emerge victorious – zaferle çıkmak
Fiil ┃
Views 1
eminent

eminent

1999
▪eminent domain
▪eminent scholar
current
post
Sıfat ┃
Views 1
eminent

eminent

1999
Ünlü, seçkin
▪eminent domain – kamulaştırma hakkı
▪eminent scholar – seçkin akademisyen
Sıfat ┃
Views 1
genuine

genuine

2000
▪a genuine article
▪genuine concern
Sıfat ┃
Views 1
genuine

genuine

2000
Gerçek, sahici
▪a genuine article – gerçek bir ürün
▪genuine concern – gerçek endişe
Sıfat ┃
Views 1
monetary

monetary

2001
▪monetary value (isim)
▪monetary exchange (isim)
Sıfat ┃
Views 1
monetary

monetary

2001
Para ile ilgili, mali
▪monetary value (isim) – para değeri
▪monetary exchange (isim) – para değişimi
Sıfat ┃
Views 1
solely

solely

2002
▪solely responsible
▪rely solely on
Zarf ┃
Views 1
solely

solely

2002
Yalnızca, sadece
▪solely responsible – yalnızca sorumlu
▪rely solely on – yalnızca ona güvenmek
Zarf ┃
Views 1
Same category words
diğerleri

eminent

Ünlü, seçkin
current post
1999

linger

490

various

1401

sow

1471

explicitly

1150

Visitors & Members
1+