encourage anlamı

'Encourage' means 'to give support, confidence, or hope to someone'.

encourage :

cesaretlendirmek, teşvik etmek

Fiil

▪ She encouraged him to apply for the job.

▪ Onu işe başvurması için cesaretlendirdi.

▪ The teacher encourages students to ask questions.

▪ Öğretmen, öğrencileri soru sormaya teşvik eder.

paraphrasing

▪ motivate – motive etmek

▪ inspire – ilham vermek

▪ support – desteklemek

Telaffuz

encourage [ɪnˈkʌrɪdʒ]

Fiilin vurgusu ikinci hece "cour" üzerindedir ve "in-kur-idj" şeklinde telaffuz edilir.

"encourage" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"encourage" - Genel anlam

Fiil
cesaretlendirmek, teşvik etmek

"encourage" için konuşma türü değişiklikleri

▪ encouragement (isim) – teşvik, cesaretlendirme

▪ encouraging (sıfat) – teşvik edici

"encourage" ile yaygın ifadeler

▪ encourage someone to do something – birini bir şey yapmaya teşvik etmek

▪ encourage growth – büyümeyi teşvik etmek

▪ encourage participation – katılımı teşvik etmek

▪ encourage creativity – yaratıcılığı teşvik etmek

TOEIC'teki "encourage" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

In TOEIC vocabulary questions, 'encourage' is often used in contexts where someone is being motivated or supported to take action.

▪The manager encouraged the team to meet the deadline.
▪Müdür, ekibi son teslim tarihine uymaları için teşvik etti.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

As a verb, 'encourage' often appears in grammar questions requiring the correct form of a verb that implies support or motivation.

▪Parents encourage their children to read more.
▪Ebeveynler, çocuklarını daha fazla okumaya teşvik eder.

encourage

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Encourage open communication' means to promote an environment where people feel free to share their thoughts.

▪The company encourages open communication among employees.
▪Şirket, çalışanlar arasında açık iletişimi teşvik eder.

'Encourage someone along the way' means to support someone throughout a process or journey.

▪Friends encouraged her along the way to her success.
▪Arkadaşları, başarı yolunda onu destekledi.

Benzer kelimeler ve "encourage" arasındaki farklar

encourage

,

motivate

farklılıklar

'Encourage' is about giving support or confidence, while 'motivate' focuses on providing a reason or incentive to act.

encourage
▪The coach encouraged the players during the game.
▪Antrenör, oyun sırasında oyuncuları cesaretlendirdi.
motivate
▪The coach motivated the players to win.
▪Antrenör, oyuncuları kazanmaları için motive etti.

encourage

,

inspire

farklılıklar

'Encourage' involves direct support or advice, while 'inspire' means to fill someone with the urge or ability to do something.

encourage
▪She encouraged him to pursue his dreams.
▪Onun hikayesi, hayallerinin peşinden gitmesi için ona ilham verdi.
inspire
▪Her story inspired him to pursue his dreams.
▪Onun hikayesi, hayallerinin peşinden gitmesi için ona ilham verdi.

"encourage" ile aynı kökene sahip kelimeler

"encourage"'in kökeni

'Encourage' kelimesi, Latince 'incoragere' kelimesinden türemiştir ve başlangıçta 'cesaret vermek' anlamına gelir.

Kelime yapısı

'Encourage' kelimesi, 'en' (içeri) ve 'courage' (cesaret) kelimelerinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Encourage' kelimesinin kökü 'courage'dir. Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'courageous' (cesur) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

cover

cover

72
▪cover the cost
▪take cover
İsim ┃
Fiil ┃
Views 4
cover

cover

72
kapak, örtü
▪cover the cost – maliyeti karşılamak
▪take cover – siper almak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 4
encourage

encourage

73
▪encourage someone to do something
▪encourage growth
current
post
Fiil ┃
Views 10
encourage

encourage

73
cesaretlendirmek, teşvik etmek
▪encourage someone to do something – birini bir şey yapmaya teşvik etmek
▪encourage growth – büyümeyi teşvik etmek
Fiil ┃
Views 10
persuade
▪persuade someone to do something
▪persuade with reason
Fiil ┃
Views 9
persuade
İkna etmek, razı etmek
▪persuade someone to do something – birini bir şey yapmaya ikna etmek
▪persuade with reason – mantıkla ikna etmek
Fiil ┃
Views 9
accompany
Fiil ┃
Views 4
accompany
Eşlik etmek, birlikte gitmek
Fiil ┃
Views 4
candidate
▪job candidate
▪political candidate
İsim ┃
Views 7
candidate
Aday, başvuran
▪job candidate – iş adayı
▪political candidate – siyasi aday
İsim ┃
Views 7
Same category words
insan kaynakları, işe alma

encourage

cesaretlendirmek, teşvik etmek
current post
73

notify

309

chief

1361

include

2072

Visitors & Members
10+