entrance anlamı

'entrance' means 'a way to get into a place or the act of entering'.

entrance :

giriş, kapı

İsim

▪ The entrance to the building is on the left.

▪ Binanın girişi soldadır.

▪ She stood at the entrance and waved.

▪ Girişte durdu ve el salladı.

paraphrasing

▪ entry – giriş

▪ doorway – kapı aralığı

entrance :

büyülemek, hayran bırakmak

Fiil

▪ The music entrance the audience.

▪ Müzik izleyicileri büyüledi.

▪ He was entranced by her beauty.

▪ Onun güzelliğiyle büyülendi.

paraphrasing

▪ captivate – büyülemek

▪ enchant – büyülemek

Telaffuz

entrance [ˈɛn.trəns] (isim)

İsim birinci hecede vurgu ile "en-trəns" olarak telaffuz edilir.

entrance [ɪnˈtrɑːns] (fiil)

Fiil ikinci hecede vurgu ile "in-trahns" olarak telaffuz edilir.

"entrance" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"entrance" - Genel anlam

İsim
giriş, kapı
Fiil
büyülemek, hayran bırakmak

"entrance" için konuşma türü değişiklikleri

▪ entrancing (sıfat) – büyüleyici

▪ entranced (sıfat) – büyülenmiş

"entrance" ile yaygın ifadeler

▪ make an entrance – giriş yapmak

▪ grand entrance – büyük giriş

▪ entrance fee – giriş ücreti

▪ entrance exam – giriş sınavı

TOEIC'teki "entrance" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

In TOEIC vocabulary questions, 'entrance' is often used to refer to the act of entering or the place where one enters.

▪The entrance to the conference room is at the end of the hall.
▪Konferans salonunun girişi koridorun sonundadır.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

In TOEIC grammar questions, 'entrance' can be tested for its noun and verb forms, focusing on the context of entry or captivating.

▪The show entrance the audience.
▪Gösteri izleyicileri büyüledi.

entrance

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Entrance fee' means the amount of money you pay to enter a place.

▪The entrance fee for the museum is $10.
▪Müzenin giriş ücreti 10 dolardır.

'Make an entrance' is an idiomatic expression meaning to enter a place in a noticeable way.

▪She made an entrance at the party in a red dress.
▪Kırmızı elbisesiyle partiye dikkat çekici bir giriş yaptı.

Benzer kelimeler ve "entrance" arasındaki farklar

entrance

,

entry

farklılıklar

'Entrance' refers to the physical location or act of entering, while 'entry' can also refer to the act of entering but often implies a record or registration.

entrance
▪The entrance to the park is closed.
▪Parkın girişi kapalı.
entry
▪The entry in the logbook was incorrect.
▪Günlük defterindeki kayıt yanlıştı.

entrance

,

access

farklılıklar

'Entrance' is the physical location or act of entering, while 'access' refers to the ability or right to enter or use something.

entrance
▪The entrance was locked after hours.
▪Binaya 7/24 erişimi var.
access
▪He has access to the building 24/7.
▪Binaya 7/24 erişimi var.

"entrance" ile aynı kökene sahip kelimeler

"entrance"'in kökeni

The word 'entrance' comes from the Old French 'entrer', meaning 'to enter'.

Kelime yapısı

'Entrance' is composed of 'en' (into) and 'trance' (passage), forming the meaning of 'a way to enter'.

Aynı kökene sahip kelimeler

The word's root is unclear or difficult to confirm.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

tray

tray

482
▪serving tray
▪tea tray
İsim ┃
Views 1
tray

tray

482
tepsi
▪serving tray – servis tepsisi
▪tea tray – çay tepsisi
İsim ┃
Views 1
entrance

entrance

483
▪make an entrance
▪grand entrance
current
post
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
entrance

entrance

483
giriş, kapı
▪make an entrance – giriş yapmak
▪grand entrance – büyük giriş
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
pharmacy

pharmacy

484
▪at the pharmacy
▪pharmacy technician
İsim ┃
Views 1
pharmacy

pharmacy

484
eczane, eczacılık
▪at the pharmacy – eczanede
▪pharmacy technician – eczane teknisyeni
İsim ┃
Views 1
appeal

appeal

485
▪make an appeal
▪appeal to someone
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
appeal

appeal

485
Başvuru, cazibe
▪make an appeal – başvuruda bulunmak
▪appeal to someone – birine cazip gelmek
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
errand

errand

486
▪run an errand
▪go on an errand
İsim ┃
Views 1
errand

errand

486
ayak işi, kısa yolculuk
▪run an errand – ayak işi yapmak
▪go on an errand – ayak işine gitmek
İsim ┃
Views 1
Same category words
ulaşım, yönlendirme

entrance

giriş, kapı
current post
483

inland

1179

commute

154

arrival

216

Visitors & Members
0+