factor anlamı

'Factor' means 'a part or element that contributes to a result or situation'.

factor :

Etken, faktör

İsim

▪ Weather is a factor in the delay.

▪ Hava durumu gecikmede bir etkendir.

▪ Cost is an important factor in decision-making.

▪ Maliyet, karar verme sürecinde önemli bir faktördür.

paraphrasing

▪ element – unsur

▪ component – bileşen

factor :

Hesaba katmak, etkilemek

Fiil

▪ We need to factor in the extra costs.

▪ Ekstra maliyetleri hesaba katmamız gerekiyor.

▪ They factored the risks into their plan.

▪ Planlarına riskleri dahil ettiler.

paraphrasing

▪ include – dahil etmek

▪ consider – göz önünde bulundurmak

Telaffuz

factor [ˈfæk.tər]

İsim ve fiil olarak kullanıldığında, ilk hecede vurgu ile "fak-tır" şeklinde telaffuz edilir.

"factor" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"factor" - Genel anlam

İsim
Etken, faktör
Fiil
Hesaba katmak, etkilemek

"factor" için konuşma türü değişiklikleri

▪ factory (isim) – fabrika

▪ factorial (sıfat) – faktöriyel

"factor" ile yaygın ifadeler

▪ key factor – anahtar faktör

▪ factor in – hesaba katmak

▪ risk factor – risk faktörü

▪ contributing factor – katkıda bulunan faktör

TOEIC'teki "factor" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'factor' genellikle bir durum veya sonucu etkileyen unsur anlamında kullanılır.

▪The weather was a factor in the cancellation.
▪Hava durumu iptalde bir faktördü.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

Dil bilgisi sorularında, 'factor' genellikle bir nesne veya durumun etkilerini veya bileşenlerini hesaba katmak anlamında kullanılır.

▪You must factor in the time needed for travel.
▪Seyahat için gereken zamanı hesaba katmalısınız.

factor

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Factor of production', üretim faktörü anlamına gelir ve ekonomik süreçlerde sıkça kullanılır.

▪Labor is a factor of production.
▪İş gücü, üretim faktörlerinden biridir.

'Factor something in' bir durumu veya maliyeti hesaba katmak anlamına gelir.

▪We need to factor in the weather conditions.
▪Hava koşullarını hesaba katmamız gerekiyor.

Benzer kelimeler ve "factor" arasındaki farklar

factor

,

element

farklılıklar

'Factor', bir sonucu etkileyen bir parça veya unsur anlamına gelirken, 'element' daha genel olarak bir bileşeni ifade eder.

factor
▪Cost is a factor in the decision.
▪Maliyet, kararda bir faktördür.
element
▪Water is an essential element for life.
▪Su, yaşam için temel bir bileşendir.

factor

,

component

farklılıklar

'Factor' bir etki veya katkı anlamına gelirken, 'component' genellikle fiziksel bir parçayı ifade eder.

factor
▪We need to factor in the delivery time.
▪Motor, arabanın önemli bir parçasıdır.
component
▪The engine is a key component of the car.
▪Motor, arabanın önemli bir parçasıdır.

"factor" ile aynı kökene sahip kelimeler

"factor"'in kökeni

'Factor' kelimesi, Latince 'facere' (yapmak) kökünden türemiştir ve başlangıçta 'bir şey yapan kişi veya şey' anlamına geliyordu.

Kelime yapısı

'Factor' kelimesi, 'fac' (yapmak) kökü ve 'tor' (yapan kişi veya şey) ekinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Factor' kelimesinin kökü 'fac'tir (yapmak). Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'manufacture' (üretmek), 'facilitate' (kolaylaştırmak) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

earn

earn

2082
▪earn a living
▪earn money
Fiil ┃
Views 2
earn

earn

2082
Kazanmak, elde etmek
▪earn a living – geçimini sağlamak
▪earn money – para kazanmak
Fiil ┃
Views 2
factor

factor

2083
▪key factor
▪factor in
current
post
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
factor

factor

2083
Etken, faktör
▪key factor – anahtar faktör
▪factor in – hesaba katmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
qualification
▪meet the qualifications
▪gain a qualification
İsim ┃
Views 1
qualification
Yeterlilik, nitelik
▪meet the qualifications – yeterlilikleri karşılamak
▪gain a qualification – bir yeterlilik kazanmak
İsim ┃
Views 1
unique

unique

2085
▪unique opportunity
▪unique experience
Sıfat ┃
Views 2
unique

unique

2085
eşsiz, benzersiz
▪unique opportunity – eşsiz fırsat
▪unique experience – benzersiz deneyim
Sıfat ┃
Views 2
confusion

confusion

2086
▪cause confusion
▪in confusion
İsim ┃
Views 0
confusion

confusion

2086
Karışıklık, kafa karışıklığı
▪cause confusion – karışıklığa neden olmak
▪in confusion – karışıklık içinde
İsim ┃
Views 0
Same category words
bilim, araştırma

factor

Etken, faktör
current post
2083

Visitors & Members
0+