first-hand anlamı

'first-hand' means 'directly experienced or obtained without intermediaries'.

first-hand :

Doğrudan, birinci elden

Adjective

▪ She has first-hand knowledge of the situation.

▪ Durum hakkında birinci elden bilgiye sahip.

▪ He gave a first-hand account of the event.

▪ Olayın birinci elden bir anlatımını yaptı.

paraphrasing

▪ direct – doğrudan

▪ immediate – hemen, doğrudan

first-hand :

Doğrudan, birinci elden

Adverb

▪ She learned about the job first-hand.

▪ İş hakkında doğrudan bilgi edindi.

▪ He experienced the culture first-hand during his travels.

▪ Seyahatleri sırasında kültürü doğrudan deneyimledi.

paraphrasing

▪ directly – doğrudan

▪ personally – şahsen, doğrudan

Telaffuz

first-hand [ˈfɜːrstˌhænd]

Adjective ve zarf olarak, kelime "fɜːrst-hænd" şeklinde telaffuz edilir.

"first-hand" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"first-hand" - Genel anlam

Adjective
Doğrudan, birinci elden
Adverb
Doğrudan, birinci elden

"first-hand" için konuşma türü değişiklikleri

▪ firsthand (sıfat/zarf) – doğrudan, birinci elden

"first-hand" ile yaygın ifadeler

▪ first-hand experience – birinci elden deneyim

▪ first-hand information – birinci elden bilgi

▪ first-hand account – birinci elden anlatım

TOEIC'teki "first-hand" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'first-hand' genellikle doğrudan deneyim veya bilgi edinme anlamında kullanılır.

▪She gained first-hand experience in the field.
▪Alanda birinci elden deneyim kazandı.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

TOEIC dil bilgisi sorularında, 'first-hand' sıfat veya zarf olarak kullanılır ve genellikle doğrudan veya dolaylı olarak deneyim kazanma durumlarını test eder.

▪He reported the news first-hand.
▪Haberi doğrudan bildirdi.

first-hand

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'First-hand knowledge', doğrudan deneyim veya gözlem yoluyla elde edilen bilgi anlamına gelir.

▪She shared her first-hand knowledge of the project.
▪Proje hakkında birinci elden bilgisini paylaştı.

'Get something first-hand', bir şeyi doğrudan elde etmek veya deneyimlemek anlamına gelir.

▪He got the information first-hand from the manager.
▪Bilgiyi doğrudan müdürden aldı.

Benzer kelimeler ve "first-hand" arasındaki farklar

first-hand

,

direct

farklılıklar

'First-hand', doğrudan deneyim veya bilgi edinme anlamına gelirken, 'direct' genellikle bir şeyin aracısız olduğunu belirtir.

first-hand
▪She learned about the job first-hand.
▪İş hakkında doğrudan bilgi edindi.
direct
▪The direct route is faster.
▪Doğrudan rota daha hızlıdır.

first-hand

,

immediate

farklılıklar

'First-hand' bir deneyim veya bilgi edinme sürecini ifade ederken, 'immediate' genellikle zaman açısından bir şeyin hemen olduğunu belirtir.

first-hand
▪He experienced the culture first-hand.
▪Yanıt hemen geldi.
immediate
▪The response was immediate.
▪Yanıt hemen geldi.

"first-hand" ile aynı kökene sahip kelimeler

"first-hand"'in kökeni

The word’s etymology is not clear.

Kelime yapısı

The analysis of the word's composition is unclear.

Aynı kökene sahip kelimeler

The word's root is unclear or difficult to confirm.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

undertaking

undertaking

1233
▪a major undertaking
▪a risky undertaking
İsim ┃
Views 1
undertaking

undertaking

1233
Görev, girişim
▪a major undertaking – büyük bir girişim
▪a risky undertaking – riskli bir girişim
İsim ┃
Views 1
first-hand

first-hand

1234
▪first-hand experience
▪first-hand information
current
post
Adjective ┃
Adverb ┃
Views 1
first-hand

first-hand

1234
Doğrudan, birinci elden
▪first-hand experience – birinci elden deneyim
▪first-hand information – birinci elden bilgi
Adjective ┃
Adverb ┃
Views 1
formality

formality

1235
▪observe a formality
▪complete the formalities
İsim ┃
Views 2
formality

formality

1235
Resmiyet, formalite
▪observe a formality – bir formaliteyi yerine getirmek
▪complete the formalities – formaliteleri tamamlamak
İsim ┃
Views 2
securities

securities

1236
▪invest in securities
▪trade securities
İsim ┃
Views 2
securities

securities

1236
menkul kıymetler, tahviller
▪invest in securities – menkul kıymetlere yatırım yapmak
▪trade securities – menkul kıymet ticareti yapmak
İsim ┃
Views 2
suddenness

suddenness

1237
▪with suddenness
▪the suddenness of an event
İsim ┃
Views 1
suddenness

suddenness

1237
Ani olma durumu, beklenmedik olma
▪with suddenness – ani bir şekilde
▪the suddenness of an event – bir olayın ani olması
İsim ┃
Views 1
Same category words
ticari operasyonlar, verimlilik

first-hand

Doğrudan, birinci elden
current post
1234

Visitors & Members
1+