hectic anlamı

'hectic' means 'very busy or full of activity'.

hectic :

Yoğun, telaşlı

Sıfat

▪ The office was hectic on Monday.

▪ Pazartesi günü ofis çok yoğundu.

▪ She had a hectic schedule last week.

▪ Geçen hafta yoğun bir programı vardı.

paraphrasing

▪ busy – meşgul

▪ frantic – telaşlı

Telaffuz

hectic [ˈhɛk.tɪk]

Sıfatın vurgusu ilk hece "hec" üzerindedir ve "hek-tik" şeklinde telaffuz edilir.

"hectic" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"hectic" - Genel anlam

Sıfat
Yoğun, telaşlı

"hectic" için konuşma türü değişiklikleri

▪ hectically (zarf) – yoğun bir şekilde

"hectic" ile yaygın ifadeler

▪ hectic day – yoğun gün

▪ hectic lifestyle – yoğun yaşam tarzı

▪ hectic pace – yoğun tempo

▪ hectic schedule – yoğun program

TOEIC'teki "hectic" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında 'hectic' genellikle yoğun veya telaşlı bir durumu tanımlamak için kullanılır.

▪The week before the deadline was hectic.
▪Son teslim tarihinden önceki hafta yoğundu.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

"Hectic" genellikle bir sıfat olarak kullanılır ve yoğun bir durumu veya aktiviteyi tanımlamak için dilbilgisi sorularında test edilir.

▪Her schedule is always hectic.
▪Programı her zaman yoğundur.

hectic

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

"Hectic pace"

'yoğun tempo' anlamına gelir ve hızlı bir şekilde ilerleyen bir durumu tanımlar.

▪The project moved at a hectic pace.
▪Proje yoğun bir tempoda ilerledi.

"Hectic lifestyle"

'yoğun yaşam tarzı' anlamına gelir ve sürekli meşgul olan bir yaşamı tanımlar.

▪She leads a hectic lifestyle.
▪Yoğun bir yaşam tarzı sürüyor.

Benzer kelimeler ve "hectic" arasındaki farklar

hectic

,

busy

farklılıklar

"Hectic" daha yoğun ve telaşlı bir durumu ifade ederken, "busy" genel bir meşguliyet durumunu belirtir.

hectic
▪The office was hectic on Monday.
▪Pazartesi günü ofis çok yoğundu.
busy
▪She was busy with her homework.
▪Ödevleriyle meşguldü.

hectic

,

frantic

farklılıklar

"Hectic" yoğun bir aktiviteyi ifade ederken, "frantic" daha çok telaş ve endişe içeren bir durumu belirtir.

hectic
▪She had a hectic schedule last week.
▪Anahtarlarını kaybettiğinde telaş içindeydi.
frantic
▪He was frantic when he lost his keys.
▪Anahtarlarını kaybettiğinde telaş içindeydi.

"hectic" ile aynı kökene sahip kelimeler

"hectic"'in kökeni

The word’s etymology is not clear.

Kelime yapısı

The analysis of the word's composition is unclear.

Aynı kökene sahip kelimeler

The word's root is unclear or difficult to confirm.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

storage

storage

464
▪storage space
▪storage facility
İsim ┃
Views 2
storage

storage

464
Depolama, saklama
▪storage space – depolama alanı
▪storage facility – depolama tesisi
İsim ┃
Views 2
hectic

hectic

465
▪hectic day
▪hectic lifestyle
current
post
Sıfat ┃
Views 1
hectic

hectic

465
Yoğun, telaşlı
▪hectic day – yoğun gün
▪hectic lifestyle – yoğun yaşam tarzı
Sıfat ┃
Views 1
vessel

vessel

466
▪cargo vessel
▪fishing vessel
İsim ┃
Views 0
vessel

vessel

466
Gemi, tekne
▪cargo vessel – yük gemisi
▪fishing vessel – balıkçı teknesi
İsim ┃
Views 0
resign

resign

467
Fiil ┃
Views 1
resign

resign

467
istifa etmek, ayrılmak
Fiil ┃
Views 1
load

load

468
▪load capacity
▪load a truck
İsim ┃
Fiil ┃
Views 2
load

load

468
Yük, taşıma kapasitesi
▪load capacity – yük kapasitesi
▪load a truck – kamyon yüklemek
İsim ┃
Fiil ┃
Views 2
Same category words
meslek, memnuniyet

hectic

Yoğun, telaşlı
current post
465

merit

438

diligent

652

mature

1157

retiree

987

Visitors & Members
1+