justify anlamı

justify, « bir şeyin doğru veya geçerli olduğunu açıklamak veya kanıtlamak » anlamına gelir.

justify :

Haklı çıkarmak, gerekçelendirmek

Fiil

▪ She tried to justify her decision.

▪ Kararını haklı çıkarmaya çalıştı.

▪ The lawyer must justify his client's actions.

▪ Avukat, müvekkilinin eylemlerini gerekçelendirmelidir.

paraphrasing

▪ explain – açıklamak

▪ defend – savunmak

▪ validate – geçerli kılmak

▪ rationalize – mantıklı hale getirmek

Telaffuz

justify [ˈdʒʌstəˌfaɪ]

Fiil, ikinci hecede vurgu olan "fi" kısmında vurgulanır ve "câs-tı-fay" olarak telaffuz edilir.

"justify" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"justify" - Genel anlam

Fiil
Haklı çıkarmak, gerekçelendirmek

"justify" için konuşma türü değişiklikleri

▪ justification (isim) – haklı çıkarma, gerekçe

▪ justified (sıfat) – haklı, geçerli

"justify" ile yaygın ifadeler

▪ justify one's actions – eylemlerini haklı çıkarmak

▪ justify a decision – bir kararı gerekçelendirmek

▪ justify the expense – masrafı haklı çıkarmak

▪ justify the means – araçları haklı çıkarmak

TOEIC'teki "justify" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'justify' genellikle bir eylemi veya kararı açıklamak veya savunmak anlamında kullanılır.

▪He needs to justify his choice of method.
▪Yöntemini haklı çıkarması gerekiyor.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Justify' genellikle bir nesne gerektirir ve dil bilgisi sorularında genellikle isim veya fiilimsi ifadeler nesne olarak alınır.

▪They justified their actions during the meeting.
▪Toplantı sırasında eylemlerini haklı çıkardılar.

justify

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Justification for' ifadesi, bir şeyin nedenini veya gerekçesini belirtmek için kullanılır.

▪There is no justification for his behavior.
▪Onun davranışını haklı çıkaracak bir neden yok.

'Justify the means' ifadesi, bir eylemin sonuçlarının, o eylemi haklı çıkarıp çıkarmadığını sorgulamak anlamına gelir.

▪Some people believe that the ends justify the means.
▪Bazı insanlar sonuçların araçları haklı çıkardığını düşünür.

Benzer kelimeler ve "justify" arasındaki farklar

justify

,

explain

farklılıklar

'Justify', bir eylemin veya kararın nedenini açıklamak için kullanılırken, 'explain' daha genel bir açıklama yapma anlamına gelir.

justify
▪She tried to justify her decision.
▪Kararını haklı çıkarmaya çalıştı.
explain
▪He explained the process clearly.
▪Süreci açıkça açıkladı.

justify

,

defend

farklılıklar

'Justify', bir eylemi savunmak için kullanılırken, 'defend' genellikle bir pozisyonu veya görüşü korumak anlamında kullanılır.

justify
▪They justified their actions.
▪Görüşünü güçlü bir şekilde savundu.
defend
▪She defended her opinion strongly.
▪Görüşünü güçlü bir şekilde savundu.

"justify" ile aynı kökene sahip kelimeler

"justify"'in kökeni

'Justify' kelimesi, Latince 'justificare' kelimesinden türetilmiştir ve 'doğru hale getirmek' anlamına gelir.

Kelime yapısı

'Just' (doğru) ve 'fy' (fiil yapma) eklerinden oluşur ve bu da kelimeye 'doğru hale getirmek' anlamını kazandırır.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Justify' kelimesinin kökü 'just' (doğru) kelimesidir. Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında 'justice' (adalet), 'justification' (haklı çıkarma) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

inconsistency

inconsistency

1978
▪show inconsistency
▪address inconsistency
İsim ┃
Views 0
inconsistency

inconsistency

1978
tutarsızlık, uyumsuzluk
▪show inconsistency – tutarsızlık göstermek
▪address inconsistency – tutarsızlığı ele almak
İsim ┃
Views 0
justify

justify

1979
▪justify one's actions
▪justify a decision
current
post
Fiil ┃
Views 2
justify

justify

1979
Haklı çıkarmak, gerekçelendirmek
▪justify one's actions – eylemlerini haklı çıkarmak
▪justify a decision – bir kararı gerekçelendirmek
Fiil ┃
Views 2
reorganize

reorganize

1980
▪reorganize a company
▪reorganize the schedule
Fiil ┃
Views 1
reorganize

reorganize

1980
Yeniden düzenlemek, yapılandırmak
▪reorganize a company – bir şirketi yeniden düzenlemek
▪reorganize the schedule – programı yeniden düzenlemek
Fiil ┃
Views 1
turnover

turnover

1981
▪annual turnover
▪high turnover
İsim ┃
Views 1
turnover

turnover

1981
ciro, iş hacmi
▪annual turnover – yıllık ciro
▪high turnover – yüksek ciro
İsim ┃
Views 1
uphold

uphold

1982
▪upholding (sıfat)
▪uphold a decision
Fiil ┃
Views 2
uphold

uphold

1982
desteklemek, korumak
▪upholding (sıfat) – destekleyen, koruyan uphold the law – yasayı korumak
▪uphold a decision – bir kararı desteklemek
Fiil ┃
Views 2
Same category words
hukuk, düzenleme

justify

Haklı çıkarmak, gerekçelendirmek
current post
1979

pursuant

1247

consent

90

amend

810

adhere

1943

Visitors & Members
2+