outer anlamı

'Outer' means located on or toward the outside of something.

outer :

dış, dıştaki

Sıfat

▪ The outer layer of the cake is chocolate.

▪ Pastanın dış katmanı çikolatadır.

▪ The outer walls of the house need painting.

▪ Evin dış duvarlarının boyanması gerekiyor.

paraphrasing

▪ external – dış

▪ exterior – dıştaki

Telaffuz

outer [ˈaʊ.tər]

Sıfatın vurgusu birinci hece "out" üzerindedir ve "au-ter" şeklinde telaffuz edilir.

"outer" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"outer" - Genel anlam

Sıfat
dış, dıştaki

"outer" için konuşma türü değişiklikleri

▪ outermost (sıfat) – en dıştaki

"outer" ile yaygın ifadeler

▪ outer space – dış uzay

▪ outer layer – dış katman

▪ outer edge – dış kenar

▪ outer shell – dış kabuk

TOEIC'teki "outer" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'outer' genellikle fiziksel konumları veya yüzeyleri tanımlamak için kullanılır.

▪The outer surface of the box is smooth.
▪Kutunun dış yüzeyi pürüzsüzdür.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Outer' bir sıfat olarak kullanılır ve genellikle isimleri nitelemek için dilbilgisi sorularında test edilir.

▪The outer door is locked.
▪Dış kapı kilitlidir.

outer

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Outer space'

'dış uzay' anlamına gelir ve Dünya'nın atmosferi dışında kalan alanı ifade eder.

▪Astronauts travel to outer space.
▪Astronotlar dış uzaya seyahat eder.

'Outer limits'

bir şeyin sınırlarını veya en uç noktalarını ifade eder.

▪We reached the outer limits of the city.
▪Şehrin en uç sınırlarına ulaştık.

Benzer kelimeler ve "outer" arasındaki farklar

outer

,

external

farklılıklar

'Outer' genellikle fiziksel olarak dışta olanı tanımlarken, 'external' daha geniş bir bağlamda dışsal veya harici olanı ifade eder.

outer
▪The outer layer of the jacket is waterproof.
▪Ceketin dış katmanı su geçirmezdir.
external
▪The external factors affected the results.
▪Dışsal faktörler sonuçları etkiledi.

outer

,

exterior

farklılıklar

'Outer' daha genel bir dış konum belirtirken, 'exterior' özellikle bir şeyin dış yüzeyini veya cephesini ifade eder.

outer
▪The outer walls are painted white.
▪Binanın dış cephesi etkileyici.
exterior
▪The building's exterior is impressive.
▪Binanın dış cephesi etkileyici.

"outer" ile aynı kökene sahip kelimeler

"outer"'in kökeni

The word’s etymology is not clear.

Kelime yapısı

The analysis of the word's composition is unclear.

Aynı kökene sahip kelimeler

The word's root is unclear or difficult to confirm.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

refill

refill

1308
▪refill a prescription
▪refill a drink
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
refill

refill

1308
Yeniden doldurma, dolum
▪refill a prescription – reçeteyi yenilemek
▪refill a drink – içeceği yeniden doldurmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
outer

outer

1309
▪outer space
▪outer layer
current
post
Sıfat ┃
Views 2
outer

outer

1309
dış, dıştaki
▪outer space – dış uzay
▪outer layer – dış katman
Sıfat ┃
Views 2
penny

penny

1310
▪not a penny
▪pretty penny
İsim ┃
Views 1
penny

penny

1310
kuruş, sent
▪not a penny – beş kuruş değil
▪pretty penny – hatırı sayılır miktarda para
İsim ┃
Views 1
sensitive

sensitive

1311
▪sensitive issue
▪sensitive information
Sıfat ┃
Views 1
sensitive

sensitive

1311
Hassas, duygusal
▪sensitive issue – hassas bir konu
▪sensitive information – hassas bilgi
Sıfat ┃
Views 1
length

length

1312
▪at length
▪length of time
İsim ┃
Views 1
length

length

1312
uzunluk, süre
▪at length – uzun uzadıya
▪length of time – zaman süresi
İsim ┃
Views 1
Same category words
diğerleri

outer

dış, dıştaki
current post
1309

oppression

1059

lakeshore

944

deaf

1398

endure

1564

Visitors & Members
2+