preside anlamı

preside :

Başkanlık etmek, yönetmek

Fiil

▪ She will preside over the meeting.

▪ Toplantıya başkanlık edecek.

▪ The judge presides in the courtroom.

▪ Hakim, mahkemede başkanlık ediyor.

paraphrasing

▪ lead – yönetmek

▪ oversee – denetlemek

Telaffuz

preside [prɪˈzaɪd]

Fiilin vurgusu ikinci hecede "side" üzerindedir ve "pri-zayd" olarak telaffuz edilir.

"preside" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"preside" - Genel anlam

Fiil
Başkanlık etmek, yönetmek

"preside" için konuşma türü değişiklikleri

▪ president (isim) – başkan, yönetici

▪ presiding (sıfat) – başkanlık eden

"preside" ile yaygın ifadeler

▪ preside over a meeting – bir toplantıya başkanlık etmek

▪ preside at a ceremony – bir törende başkanlık etmek

▪ preside as chair – başkan olarak görev yapmak

▪ preside in court – mahkemede başkanlık etmek

TOEIC'teki "preside" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

preside, « bir toplantıda veya etkinlikte başkanlık etmek veya yönetmek » anlamına gelir. TOEIC kelime sorularında, 'preside' genellikle toplantılarda veya resmi etkinliklerde başkanlık etmek anlamında kullanılır.

▪The principal will preside at the graduation ceremony.
▪Müdür, mezuniyet töreninde başkanlık edecek.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Preside' genellikle bir nesne gerektirmez, bu nedenle test sorularında genellikle dolaysız olarak kullanılır.

▪She presides over the board meetings.
▪Yönetim kurulu toplantılarına başkanlık ediyor.

preside

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Preside over' ifadesi, bir etkinlikte veya toplantıda liderlik etmek anlamına gelir ve sıkça kullanılır.

▪He will preside over the discussion.
▪Tartışmaya başkanlık edecek.

'Preside with authority' ifadesi, güçlü bir liderlik ile başkanlık etmek anlamına gelir.

▪The manager presides with authority in the meetings.
▪Müdür, toplantılarda güçlü bir liderlik ile başkanlık ediyor.

Benzer kelimeler ve "preside" arasındaki farklar

preside

,

lead

farklılıklar

'Preside', bir etkinlikte veya toplantıda başkanlık etmek anlamına gelirken, 'lead' daha genel bir şekilde bir grup veya etkinlikte yönlendirmek anlamına gelir.

preside
▪She will preside over the conference.
▪Konferansa başkanlık edecek.
lead
▪He will lead the team to success.
▪Takımı başarıya yönlendirecek.

preside

,

oversee

farklılıklar

'Preside', bir etkinlikte başkanlık etmek anlamında kullanılırken, 'oversee' bir işin veya sürecin denetimini yapmak anlamına gelir.

preside
▪The committee will preside over the event.
▪Müdür projeyi denetleyecek.
oversee
▪The manager will oversee the project.
▪Müdür projeyi denetleyecek.

"preside" ile aynı kökene sahip kelimeler

"preside"'in kökeni

'Preside' kelimesi, Latince 'praesidere' kökünden türetilmiştir ve "önünde oturmak" anlamına gelirken zamanla "başkanlık etmek" anlamına evrilmiştir.

Kelime yapısı

'Prae' (ön) ve 'sedere' (oturmak) köklerinden oluşur ve "önünde oturmak" anlamını taşır.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Preside' kelimesinin kökü 'sedere'dir (oturmak). Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında 'reside' (ikamet etmek), 'subside' (azalmak) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

perception

perception

1938
▪visual perception
▪perception of reality
İsim ┃
Views 1
perception

perception

1938
Algı, kavrayış
▪visual perception – görsel algı
▪perception of reality – gerçeklik algısı
İsim ┃
Views 1
preside

preside

1939
▪preside over a meeting
▪preside at a ceremony
current
post
Fiil ┃
Views 2
preside

preside

1939
Başkanlık etmek, yönetmek
▪preside over a meeting – bir toplantıya başkanlık etmek
▪preside at a ceremony – bir törende başkanlık etmek
Fiil ┃
Views 2
succinct

succinct

1940
▪succinct summary
▪succinct explanation
Sıfat ┃
Views 1
succinct

succinct

1940
Kısa, özlü
▪succinct summary – kısa özet
▪succinct explanation – kısa açıklama
Sıfat ┃
Views 1
susceptible
▪susceptible to disease
▪susceptible to influence
Sıfat ┃
Views 0
susceptible
Duyarlı, hassas
▪susceptible to disease – hastalığa duyarlı
▪susceptible to influence – etkiye açık
Sıfat ┃
Views 0
trigger

trigger

1942
▪pull the trigger
▪trigger a response
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
trigger

trigger

1942
tetik, başlatıcı
▪pull the trigger – tetiği çekmek
▪trigger a response – bir tepki tetiklemek
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
Same category words
toplantı, program

preside

Başkanlık etmek, yönetmek
current post
1939

boardroom

634

eventually

1814

paper

1292

consensus

272

Visitors & Members
2+