prosecution anlamı

'Prosecution' bir suçlama veya dava sürecini yürütme anlamına gelir.

prosecution :

dava, kovuşturma

İsim

▪ The prosecution presented its case in court.

▪ Savcılık, mahkemede davasını sundu.

▪ The prosecution argued for a longer sentence.

▪ Savcılık, daha uzun bir ceza talep etti.

paraphrasing

▪ trial – dava

▪ legal action – yasal işlem

Telaffuz

prosecution [ˌprɒs.ɪˈkjuː.ʃən]

İsim, ikinci hecede "cu" üzerine vurgu ile "pros-i-kyu-shun" olarak telaffuz edilir.

"prosecution" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"prosecution" - Genel anlam

İsim
dava, kovuşturma

"prosecution" için konuşma türü değişiklikleri

▪ prosecute (fiil) – dava açmak

▪ prosecutorial (sıfat) – savcılıkla ilgili

"prosecution" ile yaygın ifadeler

▪ criminal prosecution – ceza kovuşturması

▪ prosecution witness – savcılık tanığı

▪ face prosecution – kovuşturmaya maruz kalmak

▪ under prosecution – dava altında

TOEIC'teki "prosecution" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'prosecution' genellikle bir suçlama veya yasal işlem bağlamında kullanılır.

▪The prosecution must prove the case beyond a reasonable doubt.
▪Savcılık, davayı makul şüphenin ötesinde kanıtlamak zorundadır.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Prosecution' isim olarak kullanılır ve genellikle mahkeme süreçleri veya yasal işlemlerle ilgili dilbilgisi sorularında test edilir.

▪The prosecution is preparing for the trial.
▪Savcılık, dava için hazırlık yapıyor.

prosecution

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Prosecution team'

savcılık ekibi anlamına gelir ve dava sürecini yürüten grubu ifade eder.

▪The prosecution team gathered evidence for the case.
▪Savcılık ekibi, dava için delil topladı.

'Prosecution rests'

savcılığın delil sunumunu tamamladığını belirtir.

▪The prosecution rests its case.
▪Savcılık, delil sunumunu tamamladı.

Benzer kelimeler ve "prosecution" arasındaki farklar

prosecution

,

trial

farklılıklar

'Prosecution', suçlamayı yürüten tarafı ifade ederken, 'trial' genel olarak mahkeme sürecini ifade eder.

prosecution
▪The prosecution argued for a longer sentence.
▪Savcılık, daha uzun bir ceza talep etti.
trial
▪The trial lasted for three weeks.
▪Dava üç hafta sürdü.

prosecution

,

legal action

farklılıklar

'Prosecution' belirli bir suçlamayı ifade ederken, 'legal action' genel olarak yasal bir süreci ifade eder.

prosecution
▪The prosecution presented its case in court.
▪Şirkete karşı yasal işlem başlatmaya karar verdi.
legal action
▪She decided to take legal action against the company.
▪Şirkete karşı yasal işlem başlatmaya karar verdi.

"prosecution" ile aynı kökene sahip kelimeler

"prosecution"'in kökeni

"Prosecution" kelimesinin kökeni Latince "prosecutio" kelimesinden gelir ve başlangıçta "takip etme" anlamına gelirken, zamanla yasal süreçleri ifade etmeye başlamıştır.

Kelime yapısı

"Prosecution" kelimesi "pro" (ileri), "sec" (takip etmek) ve "tion" (isim) eklerinden oluşur ve "ileriye doğru takip etme" anlamını taşır.

Aynı kökene sahip kelimeler

"Prosecution" kelimesinin kökü "sec"tir (takip etmek). Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında "sequence" (sıra) ve "consecutive" (ardışık) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

captivate

captivate

1536
▪captivate an audience
▪be captivated by
Fiil ┃
Views 0
captivate

captivate

1536
cezbetmek, büyülemek
▪captivate an audience – bir izleyiciyi büyülemek
▪be captivated by – tarafından büyülenmek
Fiil ┃
Views 0
prosecution

prosecution

1537
▪criminal prosecution
▪prosecution witness
current
post
İsim ┃
Views 1
prosecution

prosecution

1537
dava, kovuşturma
▪criminal prosecution – ceza kovuşturması
▪prosecution witness – savcılık tanığı
İsim ┃
Views 1
▪enter the marketplace
▪competitive marketplace
İsim ┃
Views 1
Pazar yeri, ticaret alanı
▪enter the marketplace – pazara girmek
▪competitive marketplace – rekabetçi pazar yeri
İsim ┃
Views 1
distinct

distinct

1539
▪distinct advantage
▪distinct possibility
Sıfat ┃
Views 1
distinct

distinct

1539
Belirgin, farklı
▪distinct advantage – belirgin avantaj
▪distinct possibility – belirgin olasılık
Sıfat ┃
Views 1
proceedings
▪legal proceedings
▪court proceedings
İsim ┃
Views 1
proceedings
Dava işlemleri, tutanaklar
▪legal proceedings – yasal işlemler
▪court proceedings – mahkeme işlemleri
İsim ┃
Views 1
Same category words
hukuk, düzenleme

prosecution

dava, kovuşturma
current post
1537

seal

210

stringent

921

assert

830

Visitors & Members
1+