punish anlamı

punish, "birine ceza vermek veya bir davranışı yaptırmamak için olumsuz bir sonuç uygulamak" anlamına gelir.

punish :

Cezalandırmak, yaptırım uygulamak

Fiil

▪ The teacher will punish the student for cheating.

▪ Öğretmen, kopya çeken öğrenciyi cezalandıracak.

▪ He was punished for being late.

▪ Geç kaldığı için cezalandırıldı.

paraphrasing

▪ discipline – disiplin cezası vermek

▪ penalize – ceza vermek

Telaffuz

punish [ˈpʌnɪʃ]

Fiil, birinci hecede vurgu olan "pun" kısmında vurgulanır ve "paniş" olarak telaffuz edilir.

"punish" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"punish" - Genel anlam

Fiil
Cezalandırmak, yaptırım uygulamak

"punish" için konuşma türü değişiklikleri

▪ punishment (isim) – ceza, yaptırım

▪ punitive (sıfat) – cezalandırıcı

"punish" ile yaygın ifadeler

▪ punish someone for a crime – birini bir suçtan cezalandırmak

▪ punish a child – bir çocuğu cezalandırmak

▪ punish severely – sert bir şekilde cezalandırmak

▪ face punishment – ceza ile yüzleşmek

TOEIC'teki "punish" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'punish' genellikle birine ceza verme bağlamında kullanılır.

▪The judge decided to punish the offender.
▪Hakim, suçluya ceza vermeye karar verdi.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Punish' genellikle geçişli bir fiil olarak kullanılır ve bir nesne gerektirir. Bu nedenle, test sorularında genellikle bir nesne ile birlikte gelir.

▪The school punished the students for breaking the rules.
▪Okul, kuralları ihlal eden öğrencileri cezalandırdı.

punish

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Punishment' kelimesi, ceza verme sürecini veya sonuçlarını ifade eder ve sıkça kullanılır.

▪The punishment for theft can be severe.
▪Hırsızlık cezası ağır olabilir.

'Punish the guilty' ifadesi, suçlu olanları cezalandırmak anlamına gelir.

▪We must punish the guilty to maintain justice.
▪Adaleti sağlamak için suçluları cezalandırmalıyız.

Benzer kelimeler ve "punish" arasındaki farklar

punish

,

penalize

farklılıklar

'Punish', genel olarak birine ceza vermek anlamına gelirken, 'penalize' daha çok resmi veya kurumsal bağlamda ceza verme anlamında kullanılır.

punish
▪The teacher will punish the student for cheating.
▪Öğretmen, kopya çeken öğrenciyi cezalandıracak.
penalize
▪The school may penalize students for skipping classes.
▪Okul, dersleri atlayan öğrencileri cezalandırabilir.

punish

,

discipline

farklılıklar

'Punish', genellikle bireysel bir eylem için ceza vermek anlamında kullanılırken, 'discipline' daha çok bir grup veya sistematik ceza verme anlamına gelir.

punish
▪The teacher punished the student for misbehavior.
▪Okulun kötü davranışlar için bir disiplin politikası vardır.
discipline
▪The school has a discipline policy for misbehavior.
▪Okulun kötü davranışlar için bir disiplin politikası vardır.

"punish" ile aynı kökene sahip kelimeler

"punish"'in kökeni

'Punish' kelimesi, Latince 'punire' kelimesinden türemiştir ve "ceza vermek" anlamına gelir. Zamanla, bu kelime daha geniş bir anlam kazanarak çeşitli bağlamlarda kullanılmaya başlanmıştır.

Kelime yapısı

'Punish' kelimesi, 'pun' (ceza) ve 'ish' (fiil) eklerinden oluşur. Bu yapı, kelimenin "ceza verme" anlamını pekiştirir.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Punish' kelimesinin kökü 'pun' (ceza)dir. Aynı kökü paylaşan etkili kelimeler arasında 'punitive' (cezalandırıcı) ve 'punishment' (ceza) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

intelligent

intelligent

1607
▪highly intelligent
▪intelligent decision
Sıfat ┃
Views 1
intelligent

intelligent

1607
Zeki, akıllı
▪highly intelligent – çok zeki
▪intelligent decision – akıllı karar
Sıfat ┃
Views 1
punish

punish

1608
▪punish someone for a crime
▪punish a child
current
post
Fiil ┃
Views 1
punish

punish

1608
Cezalandırmak, yaptırım uygulamak
▪punish someone for a crime – birini bir suçtan cezalandırmak
▪punish a child – bir çocuğu cezalandırmak
Fiil ┃
Views 1
subtle

subtle

1609
▪subtle difference
▪subtle hint
Sıfat ┃
Views 0
subtle

subtle

1609
ince, fark edilmesi zor
▪subtle difference – ince fark
▪subtle hint – ince ipucu
Sıfat ┃
Views 0
former

former

1610
▪former student
▪former employee
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 2
former

former

1610
Önceki, eski
▪former student – eski öğrenci
▪former employee – eski çalışan
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 2
tendency

tendency

1611
▪have a tendency
▪show a tendency
İsim ┃
Views 1
tendency

tendency

1611
Eğilim, meyil
▪have a tendency – eğilimi olmak
▪show a tendency – eğilim göstermek
İsim ┃
Views 1
Same category words
hukuk, dava

punish

Cezalandırmak, yaptırım uygulamak
current post
1608

damages

1200

witness

899

indicate

789

exemption

1098

Visitors & Members
1+