regular anlamı

'Regular' signifie « belirli bir düzen veya standart içinde olan, alışılmış veya sürekli olan » anlamına gelir.

regular :

Alışılmış, düzenli

Sıfat

▪ She takes regular breaks during work.

▪ Çalışma sırasında düzenli molalar verir.

▪ It is important to have a regular sleep schedule.

▪ Düzenli bir uyku programına sahip olmak önemlidir.

paraphrasing

▪ consistent – tutarlı

▪ steady – sabit

regular :

Düzenli kişi, standart

İsim

▪ He is a regular at the coffee shop.

▪ O, kahve dükkanının düzenli müşterisidir.

▪ The club has many regular members.

▪ Kulübün birçok düzenli üyesi var.

paraphrasing

▪ regular – düzenli

▪ frequent – sıkça olan

Telaffuz

regular [ˈrɛɡ.jə.lər]

İkinci hecede vurgu olan "gu" kısmında vurgulanır ve "reg-yuh-lər" olarak telaffuz edilir.

"regular" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"regular" - Genel anlam

Sıfat
Alışılmış, düzenli
İsim
Düzenli kişi, standart

"regular" için konuşma türü değişiklikleri

▪ regularly (zarf) – düzenli olarak

▪ regularity (isim) – düzenlilik

"regular" ile yaygın ifadeler

▪ have regular meetings – düzenli toplantılar yapmak

▪ go to regular classes – düzenli derslere gitmek

▪ follow a regular routine – düzenli bir rutine uymak

▪ make regular payments – düzenli ödemeler yapmak

TOEIC'teki "regular" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında 'regular' genellikle 'düzenli' veya 'alışılmış' anlamında kullanılır.

▪She has a regular schedule for her classes.
▪Sınıfları için düzenli bir programı var.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Regular' genellikle sıfat olarak kullanılır ve düzenli bir durumu veya alışkanlığı tanımlamak için test sorularında yer alır.

▪He is a regular visitor to the museum.
▪Müzeye düzenli bir ziyaretçidir.

regular

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Regular intervals' ifadesi, belirli aralıklarla tekrarlanan olayları tanımlar.

▪The trains run at regular intervals.
▪Trenler düzenli aralıklarla çalışıyor.

'Regular customer' ifadesi, bir işletmeye sıkça gelen müşteriyi tanımlar.

▪He is a regular customer at that restaurant.
▪O, o restoranda düzenli bir müşteridir.

Benzer kelimeler ve "regular" arasındaki farklar

regular

,

consistent

farklılıklar

'Regular', belirli bir düzende tekrarlanan bir durumu ifade ederken, 'consistent' daha çok bir şeyin tutarlılığına ve değişmezliğine odaklanır.

regular
▪She follows a regular exercise routine.
▪Düzenli bir egzersiz programına uyar.
consistent
▪His performance is consistent over time.
▪Performansı zamanla tutarlıdır.

regular

,

frequent

farklılıklar

'Regular', belirli bir düzen içinde tekrarlanan olayları ifade ederken, 'frequent' daha sık tekrarlanan olayları ifade eder.

regular
▪She visits her parents regularly.
▪Onları sıkça ziyaret eder.
frequent
▪She visits them frequently.
▪Onları sıkça ziyaret eder.

"regular" ile aynı kökene sahip kelimeler

"regular"'in kökeni

'Regular' kelimesi, Latince 'regulare' kelimesinden türetilmiştir ve başlangıçta 'düzenlemek' anlamına gelirken zamanla 'düzenli' anlamına evrilmiştir.

Kelime yapısı

'Re' (geri) ve 'gular' (düzenlemek) köklerinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Regular' kelimesinin kökü 'reg' dir (düzen). Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında 'regulate' (düzenlemek) ve 'regulation' (düzenleme) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

relocate

relocate

2099
Fiil ┃
Views 2
relocate

relocate

2099
Yeniden yerleştirmek, taşınmak
Fiil ┃
Views 2
regular

regular

2100
▪have regular meetings
▪go to regular classes
current
post
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 2
regular

regular

2100
Alışılmış, düzenli
▪have regular meetings – düzenli toplantılar yapmak
▪go to regular classes – düzenli derslere gitmek
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 2
place

place

2101
▪take place
▪in the first place
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
place

place

2101
Yer, konum
▪take place – gerçekleşmek
▪in the first place – ilk başta
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
percentage

percentage

2102
▪a high percentage
▪percentage increase
İsim ┃
Views 0
percentage

percentage

2102
Yüzde, oran
▪a high percentage – yüksek bir yüzde
▪percentage increase – yüzde artışı
İsim ┃
Views 0
understanding
▪mutual understanding
▪deep understanding
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 2
understanding
Anlayışlı, hoşgörülü
▪mutual understanding – karşılıklı anlayış
▪deep understanding – derin anlayış
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 2
Same category words
ticari operasyonlar, verimlilik

regular

Alışılmış, düzenli
current post
2100

Visitors & Members
2+