reveal anlamı

'Reveal' anlamı, "bir şeyi açığa çıkarmak veya gizli olan bir durumu ortaya koymak"tır.

reveal :

Açığa çıkarmak, ortaya koymak

Fiil

▪ She revealed her secret to her friend.

▪ Sırrını arkadaşına açıkladı.

▪ The study revealed important information.

▪ Çalışma önemli bilgileri ortaya koydu.

paraphrasing

▪ disclose – açıklamak

▪ uncover – örtüsünü kaldırmak

reveal :

Açıklama, ifşa

İsim

▪ The reveal of the new product was exciting.

▪ Yeni ürünün açıklanması heyecan vericiydi.

▪ The reveal of the results surprised everyone.

▪ Sonuçların açıklanması herkesi şaşırttı.

paraphrasing

▪ revelation – ifşa, açıklama

▪ disclosure – açıklama, ifşa

Telaffuz

reveal [rɪˈviːl]

Fiilin vurgusu ikinci hecede "veal" kısmında olup "ri-vil" şeklinde telaffuz edilir.

"reveal" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"reveal" - Genel anlam

Fiil
Açığa çıkarmak, ortaya koymak
İsim
Açıklama, ifşa

"reveal" için konuşma türü değişiklikleri

▪ revealing (sıfat) – açığa çıkaran, ifşa eden

"reveal" ile yaygın ifadeler

▪ revealed (sıfat) – açığa çıkmış, ifşa edilmiş reveal a secret – bir sırrı açığa çıkarmak

▪ reveal the truth – gerçeği açığa çıkarmak

▪ reveal the results – sonuçları açıklamak

▪ reveal one's identity – birinin kimliğini açığa çıkarmak

TOEIC'teki "reveal" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'reveal' genellikle bir bilgiyi veya gerçeği açığa çıkarmak anlamında kullanılır.

▪The report revealed the company's profits.
▪Rapor, şirketin karını açıkladı.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Reveal' hem fiil hem de isim olarak kullanılabilir, bu da sorularda iki farklı anlamı içerir.

▪The reveal of the new plan was unexpected.
▪Yeni planın açıklanması beklenmedikti.

reveal

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Reveal the truth' ifadesi, gerçeği açığa çıkarmak anlamına gelir ve genellikle gizli bilgilerin açıklanmasında kullanılır.

▪We need to reveal the truth about the situation.
▪Durum hakkında gerçeği açığa çıkarmamız gerekiyor.

'Grand reveal' ifadesi, büyük bir açıklama veya tanıtım anlamına gelir ve genellikle etkinliklerde kullanılır.

▪The grand reveal of the new car was impressive.
▪Yeni arabanın büyük tanıtımı etkileyiciydi.

Benzer kelimeler ve "reveal" arasındaki farklar

reveal

,

disclose

farklılıklar

'Reveal', bir şeyi açığa çıkarmak anlamında kullanılırken, 'disclose' daha resmi bir bağlamda bilgi vermek anlamına gelir.

reveal
▪She revealed her plans for the future.
▪Gelecek için planlarını açıkladı.
disclose
▪The lawyer disclosed the evidence in court.
▪Avukat, mahkemede kanıtı açıkladı.

reveal

,

uncover

farklılıklar

'Reveal', bir gerçeği açığa çıkarmak anlamında kullanılırken, 'uncover' daha çok gizli veya örtülü bir şeyi ortaya çıkarmak anlamında kullanılır.

reveal
▪The investigation revealed the truth.
▪Dedektif, gizli ipuçlarını ortaya çıkardı.
uncover
▪The detective uncovered the hidden clues.
▪Dedektif, gizli ipuçlarını ortaya çıkardı.

"reveal" ile aynı kökene sahip kelimeler

"reveal"'in kökeni

'Reveal' kelimesi, Latince 'revelare' kelimesinden türemiştir ve "açmak" veya "açığa çıkarmak" anlamına gelir.

Kelime yapısı

'Re' (geri) ve 'velare' (örtmek) köklerinden oluşur, bu da "örtüyü geri almak" anlamına gelir.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Reveal' kelimesinin kökü 'velare'dir (örtmek). Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında 'velum' (örtü) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

imply

imply

100
Fiil ┃
Views 6
imply

imply

100
Dolaylı olarak ifade etmek, önermek
Fiil ┃
Views 6
reveal

reveal

101
▪revealed (sıfat)
▪reveal the truth
current
post
Fiil ┃
İsim ┃
Views 5
reveal

reveal

101
Açığa çıkarmak, ortaya koymak
▪revealed (sıfat) – açığa çıkmış, ifşa edilmiş reveal a secret – bir sırrı açığa çıkarmak
▪reveal the truth – gerçeği açığa çıkarmak
Fiil ┃
İsim ┃
Views 5
assembly

assembly

102
▪hold an assembly
▪assembly line
İsim ┃
Views 2
assembly

assembly

102
toplantı, montaj
▪hold an assembly – bir toplantı düzenlemek
▪assembly line – montaj hattı
İsim ┃
Views 2
procedure

procedure

103
▪follow a procedure
▪standard procedure
İsim ┃
Views 3
procedure

procedure

103
Prosedür, işlem
▪follow a procedure – bir prosedürü takip etmek
▪standard procedure – standart prosedür
İsim ┃
Views 3
overdue

overdue

104
▪overdue payment
▪overdue fine
Sıfat ┃
Views 5
overdue

overdue

104
Geç kalmış, vadesi dolmuş
▪overdue payment – geç ödenen ödeme
▪overdue fine – geç kalma cezası
Sıfat ┃
Views 5
Same category words
kalite, yönetim

reveal

Açığa çıkarmak, ortaya koymak
current post
101

Visitors & Members
5+