sanctions anlamı

'Sanctions' genellikle bir ülkeye veya kuruluşa karşı uygulanan resmi cezalar veya kısıtlamalar anlamına gelir.

sanctions :

Yaptırımlar, cezalar

İsim

▪ The UN imposed sanctions on the country.

▪ BM, ülkeye yaptırımlar uyguladı.

▪ Economic sanctions can hurt a country's economy.

▪ Ekonomik yaptırımlar bir ülkenin ekonomisine zarar verebilir.

paraphrasing

▪ penalties – cezalar

▪ restrictions – kısıtlamalar

sanctions :

Onaylamak, izin vermek

Fiil

▪ The board sanctioned the new policy.

▪ Kurul, yeni politikayı onayladı.

▪ They sanctioned the use of new technology.

▪ Yeni teknolojinin kullanımına izin verdiler.

paraphrasing

▪ approve – onaylamak

▪ authorize – yetkilendirmek

Telaffuz

sanctions [ˈsæŋkʃənz]

İsim, ilk hecede vurgu olan "sank" kısmında vurgulanır ve "sank-shuhnz" olarak telaffuz edilir.

sanction [ˈsæŋkʃən]

Fiil, ilk hecede vurgu olan "sank" kısmında vurgulanır ve "sank-shuhn" olarak telaffuz edilir.

"sanctions" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"sanctions" - Genel anlam

İsim
Yaptırımlar, cezalar
Fiil
Onaylamak, izin vermek

"sanctions" için konuşma türü değişiklikleri

▪ sanctionable (sıfat) – yaptırıma tabi

▪ sanctioned (sıfat) – onaylanmış

"sanctions" ile yaygın ifadeler

▪ impose sanctions – yaptırım uygulamak

▪ lift sanctions – yaptırımları kaldırmak

▪ economic sanctions – ekonomik yaptırımlar

▪ sanction a decision – bir kararı onaylamak

TOEIC'teki "sanctions" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'sanctions' genellikle uluslararası ilişkilerde veya ticarette kısıtlamalar anlamında kullanılır.

▪The government imposed sanctions on the company.
▪Hükümet, şirkete yaptırımlar uyguladı.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

TOEIC dil bilgisi sorularında, 'sanction' fiil olarak onay veya izin anlamında kullanılır.

▪The manager sanctioned the new budget plan.
▪Müdür, yeni bütçe planını onayladı.

sanctions

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Trade sanctions'

'ticaret yaptırımları' anlamına gelir ve ticaret kısıtlamalarını ifade eder.

▪The country faced trade sanctions from the international community.
▪Ülke, uluslararası topluluktan ticaret yaptırımlarıyla karşılaştı.

'Sanction a deal'

bir anlaşmayı onaylamak anlamına gelir.

▪The board sanctioned the merger deal.
▪Kurul, birleşme anlaşmasını onayladı.

Benzer kelimeler ve "sanctions" arasındaki farklar

sanctions

,

penalties

farklılıklar

'Sanctions' genellikle resmi ve uluslararası bağlamda kullanılırken, 'penalties' daha genel cezaları ifade eder.

sanctions
▪The UN imposed sanctions on the nation.
▪BM, ulusa yaptırımlar uyguladı.
penalties
▪He faced penalties for late payment.
▪Geç ödeme için cezalara maruz kaldı.

sanctions

,

restrictions

farklılıklar

'Sanctions' genellikle bir ülkeye veya kuruluşa karşı uygulanırken, 'restrictions' genel kısıtlamaları ifade eder.

sanctions
▪They imposed sanctions on the trade.
▪Seyahat üzerinde kısıtlamalar var.
restrictions
▪There are restrictions on travel.
▪Seyahat üzerinde kısıtlamalar var.

"sanctions" ile aynı kökene sahip kelimeler

"sanctions"'in kökeni

"Sanction" kelimesi, Latince "sancire" kelimesinden türemiştir ve başlangıçta "kutsamak" veya "onaylamak" anlamına gelirken, zamanla hem onaylama hem de yaptırım anlamını kazanmıştır.

Kelime yapısı

'Sanction' kelimesi, 'sanct' (kutsal) kökü ve 'ion' (isim) ekinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Sanction' kelimesinin kökü 'sanct'dir (kutsal). Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'sanctuary' (sığınak) ve 'sanctify' (kutsamak) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

buyout

buyout

1065
▪complete a buyout
▪announce a buyout
İsim ┃
Views 0
buyout

buyout

1065
Satın alma, devralma
▪complete a buyout – bir satın almayı tamamlamak
▪announce a buyout – bir satın almayı duyurmak
İsim ┃
Views 0
sanctions

sanctions

1066
▪impose sanctions
▪lift sanctions
current
post
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
sanctions

sanctions

1066
Yaptırımlar, cezalar
▪impose sanctions – yaptırım uygulamak
▪lift sanctions – yaptırımları kaldırmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
skewed

skewed

1067
▪skewed results
▪skewed perspective
Sıfat ┃
Views 1
skewed

skewed

1067
Eğik, çarpık
▪skewed results – çarpıtılmış sonuçlar
▪skewed perspective – çarpık bakış açısı
Sıfat ┃
Views 1
conscription
▪military conscription
▪conscription age
İsim ┃
Views 1
conscription
Zorunlu askerlik
▪military conscription – askeri zorunlu hizmet
▪conscription age – zorunlu askerlik yaşı
İsim ┃
Views 1
altercate

altercate

1069
▪altercate over an issue
▪altercate with someone
Fiil ┃
Views 2
altercate

altercate

1069
Tartışmak, çekişmek
▪altercate over an issue – bir konuda tartışmak
▪altercate with someone – biriyle tartışmak
Fiil ┃
Views 2
Same category words
hukuk, düzenleme

sanctions

Yaptırımlar, cezalar
current post
1066

cease

1709

implicate

1164

regulate

2057

disclaimer

1201

Visitors & Members
1+