sole anlamı

'Sole' means "the only one" or "single" and can also refer to the bottom part of a shoe or foot.

sole :

Tek, yalnızca bir tane

Sıfat

▪ She is the sole owner of the business.

▪ İşletmenin tek sahibi o.

▪ The sole purpose of the meeting is to discuss the budget.

▪ Toplantının tek amacı bütçeyi tartışmaktır.

paraphrasing

▪ unique – benzersiz

▪ only – yalnızca

sole :

Ayakkabının tabanı, ayak tabanı

İsim

▪ The sole of my shoe is worn out.

▪ Ayakkabımın tabanı aşınmış.

▪ He stepped on a nail and hurt the sole of his foot.

▪ Bir çiviye bastı ve ayağının tabanını yaraladı.

paraphrasing

▪ bottom – alt, taban

▪ base – taban, temel

Telaffuz

sole [soʊl]

Sıfat ve isim olarak "sol" şeklinde telaffuz edilir.

"sole" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"sole" - Genel anlam

Sıfat
Tek, yalnızca bir tane
İsim
Ayakkabının tabanı, ayak tabanı

"sole" için konuşma türü değişiklikleri

"sole" ile yaygın ifadeler

TOEIC'teki "sole" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'sole' genellikle "tek" veya "yegâne" anlamında kullanılır.

▪She is the sole candidate for the position.
▪O, pozisyon için tek adaydır.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Sole' kelimesi, genellikle bir şeyin sadece bir tane olduğunu belirtmek için kullanılır ve bu bağlamda sorulara yol açar.

▪The sole decision rests with the manager.
▪Tek karar yöneticinin elindedir.

sole

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Sole proprietor' ifadesi, "tek sahibi" anlamına gelir ve iş dünyasında sıkça kullanılır.

▪She is a sole proprietor of a small café.
▪O, küçük bir kafenin tek sahibidir.

'Sole source' ifadesi, "tek kaynak" anlamına gelir ve belirli bir bilgi veya malzeme için kullanılır.

▪This book is the sole source of information on the topic.
▪Bu kitap, konu hakkında tek bilgi kaynağıdır.

Benzer kelimeler ve "sole" arasındaki farklar

sole

,

unique

farklılıklar

'Sole', bir şeyin yalnızca bir tane olduğunu belirtirken, 'unique' bir şeyin eşsiz veya benzersiz olduğunu ifade eder.

sole
▪She is the sole heir to the fortune.
▪O, servetin tek varisidir.
unique
▪This painting is unique in its style.
▪Bu tablo tarzında eşsizdir.

sole

,

only

farklılıklar

'Sole', sadece bir tane olduğunu belirtirken, 'only' genel olarak bir şeyin tek olduğunu ifade eder.

sole
▪He is the sole witness to the event.
▪Ona güvendiğim tek kişidir.
only
▪She is the only person I trust.
▪Ona güvendiğim tek kişidir.

"sole" ile aynı kökene sahip kelimeler

"sole"'in kökeni

'Sole' kelimesi, Latince 'solus' kelimesinden türetilmiştir ve başlangıçta "tek" veya "yalnız" anlamına gelmiştir. Zamanla, ayakkabının tabanı gibi diğer anlamları da kazanmıştır.

Kelime yapısı

'Sole' kelimesi, 'sol' (tek) kökünden oluşur ve bu da kelimenin "tek" anlamını pekiştirir.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Sole' kelimesinin kökü 'sol' dur (tek). Aynı kökü paylaşan etkili kelimeler arasında 'solitary' (yalnız) ve 'solitude' (yalnızlık) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

male

male

1509
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 2
male

male

1509
Erkek, dişi olmayan
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 2
sole

sole

1510
current
post
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 1
sole

sole

1510
Tek, yalnızca bir tane
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 1
serious

serious

1511
▪take something seriously
▪a serious matter
Sıfat ┃
Views 2
serious

serious

1511
Ciddi, önemli
▪take something seriously – bir şeyi ciddiye almak
▪a serious matter – ciddi bir mesele
Sıfat ┃
Views 2
redundant

redundant

1512
▪make redundant
▪redundant information
Sıfat ┃
Views 1
redundant

redundant

1512
Gereksiz, fazla
▪make redundant – işten çıkarmak
▪redundant information – gereksiz bilgi
Sıfat ┃
Views 1
idle

idle

1513
▪idle time
▪idle chatter
Sıfat ┃
Fiil ┃
Views 2
idle

idle

1513
boş, tembel
▪idle time – boş zaman
▪idle chatter – boş konuşma
Sıfat ┃
Fiil ┃
Views 2
Same category words
ürün, satışlar

sole

Tek, yalnızca bir tane
current post
1510

price

625

cover

72

retail

15

Visitors & Members
1+