sophisticated anlamı

'sophisticated' means having a lot of knowledge or experience of the world and being able to understand complex ideas.

sophisticated :

karmaşık, gelişmiş

Sıfat

▪ The software is very sophisticated.

▪ Yazılım çok gelişmiştir.

▪ She has a sophisticated taste in music.

▪ Onun müzik zevki çok gelişmiştir.

paraphrasing

▪ advanced – gelişmiş

▪ complex – karmaşık

▪ refined – rafine

Telaffuz

sophisticated [səˈfɪs.tɪ.keɪ.tɪd]

Sıfatın vurgusu ikinci hece "fis" üzerindedir ve "sə-fis-ti-keɪ-tid" şeklinde telaffuz edilir.

"sophisticated" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"sophisticated" - Genel anlam

Sıfat
karmaşık, gelişmiş

"sophisticated" için konuşma türü değişiklikleri

▪ sophistication (isim) – incelik, karmaşıklık

▪ sophisticate (isim) – entelektüel, sofistike kişi

"sophisticated" ile yaygın ifadeler

▪ sophisticated technology – gelişmiş teknoloji

▪ sophisticated taste – rafine zevk

▪ sophisticated design – karmaşık tasarım

▪ sophisticated system – gelişmiş sistem

TOEIC'teki "sophisticated" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

In TOEIC vocabulary questions, 'sophisticated' is often used to describe advanced technology or refined tastes.

▪The company uses sophisticated software for data analysis.
▪Şirket, veri analizi için gelişmiş yazılım kullanıyor.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

In TOEIC grammar questions, 'sophisticated' is used as an adjective to describe nouns, often indicating a high level of complexity or refinement.

▪The system is sophisticated and efficient.
▪Sistem karmaşık ve verimlidir.

sophisticated

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Sophisticated palate' refers to someone with a refined taste in food and drink.

▪He has a sophisticated palate for wines.
▪Şaraplar için rafine bir damak tadı vardır.

'Sophisticated charm' means having an elegant and refined appeal.

▪She exudes sophisticated charm.
▪O, zarif bir çekicilik yayar.

Benzer kelimeler ve "sophisticated" arasındaki farklar

sophisticated

,

advanced

farklılıklar

'Sophisticated' often implies a level of refinement and complexity, while 'advanced' focuses more on being at a high level of development or progress.

sophisticated
▪The design is sophisticated and elegant.
▪Tasarım karmaşık ve zariftir.
advanced
▪The technology is advanced and efficient.
▪Teknoloji gelişmiş ve verimlidir.

sophisticated

,

complex

farklılıklar

'Sophisticated' suggests a degree of elegance or refinement, whereas 'complex' refers to something that is complicated or intricate.

sophisticated
▪Her taste in fashion is sophisticated.
▪Problem karmaşık ve çözülmesi zordur.
complex
▪The problem is complex and difficult to solve.
▪Problem karmaşık ve çözülmesi zordur.

"sophisticated" ile aynı kökene sahip kelimeler

"sophisticated"'in kökeni

'Sophisticated' kelimesi, başlangıçta 'bilgili' veya 'dünya görmüş' anlamına gelen Latince 'sophisticatus' kelimesinden türetilmiştir ve zamanla 'karmaşık' veya 'gelişmiş' anlamını kazanmıştır.

Kelime yapısı

'Sophisticated' kelimesi, 'sophist' (bilgili) kökü ve 'icate' (sıfat) ekinden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Sophisticated' kelimesinin kökü 'sophist'dir. Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'sophistication' (karmaşıklık, incelik) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

provision

1860
▪make provision
▪provision for future
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1

provision

1860
Tedarik, sağlama
▪make provision – tedarik yapmak
▪provision for future – geleceğe yönelik sağlama
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
sophisticated

sophisticated

1861
▪sophisticated technology
▪sophisticated taste
current
post
Sıfat ┃
Views 1
sophisticated

sophisticated

1861
karmaşık, gelişmiş
▪sophisticated technology – gelişmiş teknoloji
▪sophisticated taste – rafine zevk
Sıfat ┃
Views 1
dignitary

dignitary

1862
▪foreign dignitary
▪visiting dignitary
İsim ┃
Views 2
dignitary

dignitary

1862
önemli kişi, yüksek mevkideki kişi
▪foreign dignitary – yabancı önemli kişi
▪visiting dignitary – ziyarette bulunan önemli kişi
İsim ┃
Views 2
existing

existing

1863
▪existing conditions
▪existing customers
Sıfat ┃
Views 1
existing

existing

1863
Mevcut, var olan
▪existing conditions – mevcut koşullar
▪existing customers – mevcut müşteriler
Sıfat ┃
Views 1
cautiously

cautiously

1864
Zarf ┃
Views 1
cautiously

cautiously

1864
Dikkatli bir şekilde, temkinli olarak
Zarf ┃
Views 1
Same category words
moda, güzellik

sophisticated

karmaşık, gelişmiş
current post
1861

perfume

1635

fabric

2070

bald

1473

Visitors & Members
1+