specific anlamı

specific, "belirli, kesin veya tanımlanmış bir şeyi ifade eden" anlamına gelir.

specific :

Belirli, kesin

Sıfat

▪ Can you give me a specific example?

▪ Bana belirli bir örnek verebilir misin?

▪ I need specific instructions for this task.

▪ Bu görev için kesin talimatlara ihtiyacım var.

paraphrasing

▪ clear – net

▪ definite – kesin

specific :

Spesifikasyon, belirleme

İsim

▪ The specific of the project are outlined in the document.

▪ Projenin ayrıntıları belgede belirtilmiştir.

▪ The specifics of the agreement were discussed.

▪ Anlaşmanın ayrıntıları tartışıldı.

paraphrasing

▪ specification – spesifikasyon

▪ detail – ayrıntı

Telaffuz

specific [spəˈsɪfɪk]

İkinci hecede vurgu olan "sif" kısmında vurgulanır ve "spı-sif-ik" olarak telaffuz edilir.

"specific" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"specific" - Genel anlam

Sıfat
Belirli, kesin
İsim
Spesifikasyon, belirleme

"specific" için konuşma türü değişiklikleri

▪ specificity (isim) – belirginlik, özgüllük

▪ specifically (zarf) – özellikle

"specific" ile yaygın ifadeler

▪ specific details – belirli ayrıntılar

▪ specific goals – belirli hedefler

▪ specific needs – belirli ihtiyaçlar

▪ specific time – belirli zaman

TOEIC'teki "specific" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'specific' genellikle belirli bir nesne veya durumu tanımlamak için kullanılır.

▪Please provide specific details about the project.
▪Lütfen proje hakkında belirli ayrıntılar verin.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

TOEIC dil bilgisi sorularında, 'specific' genellikle sıfat olarak kullanılır ve belirli bir nesne veya durumu tanımlamak için gereklidir.

▪The specific requirements must be met.
▪Belirli gereksinimlerin karşılanması gerekir.

specific

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Specific example'

'belirli örnek' anlamına gelir ve örnek vermek için kullanılır.

▪Can you give me a specific example?
▪Bana belirli bir örnek verebilir misin?

'Specific to'

'belirli bir şeye özgü' anlamına gelir ve bir durumu tanımlamak için kullanılır.

▪This rule is specific to our company.
▪Bu kural şirketimize özgüdür.

Benzer kelimeler ve "specific" arasındaki farklar

specific

,

clear

farklılıklar

'Specific', bir şeyin kesin ve tanımlanmış bir yönünü ifade ederken, 'clear' daha genel bir anlamda anlaşılır ve net olma durumunu ifade eder.

specific
▪Can you give me a specific example?
▪Bana belirli bir örnek verebilir misin?
clear
▪The instructions are clear.
▪Talimatlar nettir.

specific

,

definite

farklılıklar

'Specific', belirli bir şeyi tanımlarken kullanılırken, 'definite' daha çok kesin ve tartışmasız bir durumu ifade eder.

specific
▪I need specific instructions.
▪Kesin talimatlara ihtiyacım var.
definite
▪I need definite instructions.
▪Kesin talimatlara ihtiyacım var.

"specific" ile aynı kökene sahip kelimeler

"specific"'in kökeni

'Specific' kelimesi, Latince 'specificus' kelimesinden türetilmiştir ve 'özgül' veya 'belirli' anlamına gelir.

Kelime yapısı

'Speci' (özgül) kökünden türemiştir ve 'fic' (yapmak) ekini alarak 'özgül olarak yapmak' anlamına gelir.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Specific' kelimesinin kökü 'spec' (özgül)dir. Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'specimen' (örnek), 'spectacle' (görünüm) ve 'spectator' (izleyici) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

experiment

experiment

57
▪conduct an experiment
▪experiment with ideas
İsim ┃
Fiil ┃
Views 3
experiment

experiment

57
Deney, deneme
▪conduct an experiment – bir deney yapmak
▪experiment with ideas – fikirlerle denemeler yapmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 3
specific

specific

58
▪specific details
▪specific goals
current
post
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 5
specific

specific

58
Belirli, kesin
▪specific details – belirli ayrıntılar
▪specific goals – belirli hedefler
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 5
specialize
▪specialize in a field
▪specialize for a job
Fiil ┃
Views 3
specialize
Uzmanlaşmak, belli bir alanda yoğunlaşmak
▪specialize in a field – bir alanda uzmanlaşmak
▪specialize for a job – bir iş için uzmanlaşmak
Fiil ┃
Views 3
affect

affect

60
▪affect someone's decision
▪affect the outcome
Fiil ┃
İsim ┃
Views 6
affect

affect

60
Etkilemek, tesir etmek
▪affect someone's decision – birinin kararını etkilemek
▪affect the outcome – sonucu etkilemek
Fiil ┃
İsim ┃
Views 6
equip

equip

61
▪fully equipped
▪equip with tools
Fiil ┃
Views 4
equip

equip

61
Donatmak, sağlamak
▪fully equipped – tam donanımlı
▪equip with tools – aletlerle donatmak
Fiil ┃
Views 4
Same category words
dijital, inovasyon

specific

Belirli, kesin
current post
58

Visitors & Members
5+