spot anlamı

'Spot' refers to a small mark or stain, or to notice or identify something or someone.

spot :

Leke, nokta

İsim

▪ There is a spot on your shirt.

▪ Gömleğinde bir leke var.

▪ The dog has a black spot on its back.

▪ Köpeğin sırtında siyah bir nokta var.

paraphrasing

▪ stain – leke

▪ mark – iz

spot :

Fark etmek, tanımak

Fiil

▪ She spotted her friend in the crowd.

▪ Kalabalıkta arkadaşını fark etti.

▪ Can you spot the difference between these pictures?

▪ Bu resimler arasındaki farkı görebilir misin?

paraphrasing

▪ notice – fark etmek

▪ identify – tanımak

Telaffuz

spot [spɒt]

İsim ve fiil olarak aynı şekilde telaffuz edilir, tek heceli ve kısa bir sesle "spot" olarak okunur.

"spot" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"spot" - Genel anlam

İsim
Leke, nokta
Fiil
Fark etmek, tanımak

"spot" için konuşma türü değişiklikleri

▪ spotless (sıfat) – tertemiz

▪ spotting (isim) – lekelenme, fark etme

"spot" ile yaygın ifadeler

▪ spot a mistake – bir hatayı fark etmek

▪ on the spot – anında

▪ spot check – ani kontrol

▪ spot price – anlık fiyat

TOEIC'teki "spot" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, 'spot' genellikle bir şeyi fark etmek veya tanımak anlamında kullanılır.

▪She spotted an error in the report.
▪Raporda bir hata fark etti.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

"Spot" genellikle geçişli bir fiil olarak kullanılır ve nesne gerektirir, bu da dilbilgisi sorularında test edilir.

▪He spotted the missing item.
▪Kayıp eşyayı fark etti.

spot

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

"Spot on"

"tam isabet" anlamına gelir ve bir şeyin doğru veya mükemmel olduğunu belirtmek için kullanılır.

▪Your answer was spot on.
▪Cevabın tam isabetti.

"In a tight spot"

"zor durumda" anlamına gelir ve sıkıntılı veya zor bir durumu belirtmek için kullanılır.

▪He found himself in a tight spot.
▪Kendini zor bir durumda buldu.

Benzer kelimeler ve "spot" arasındaki farklar

spot

,

stain

farklılıklar

"Spot" genellikle küçük bir iz veya leke için kullanılırken, "stain" daha büyük ve kalıcı lekeler için kullanılır.

spot
▪There is a spot on the tablecloth.
▪Masa örtüsünde bir leke var.
stain
▪The wine left a stain on the carpet.
▪Şarap halıda bir leke bıraktı.

spot

,

notice

farklılıklar

"Spot" anlık bir fark etme veya tanıma eylemi için kullanılırken, "notice" daha dikkatli bir gözlem veya fark etme anlamına gelir.

spot
▪She spotted her friend in the park.
▪Davranışındaki değişikliği fark etti.
notice
▪He noticed the change in her behavior.
▪Davranışındaki değişikliği fark etti.

"spot" ile aynı kökene sahip kelimeler

"spot"'in kökeni

The word's etymology is not clear.

Kelime yapısı

The analysis of the word's composition is unclear.

Aynı kökene sahip kelimeler

The word's root is unclear or difficult to confirm.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

troublesome

troublesome

1215
▪cause trouble
▪get into trouble
Sıfat ┃
Views 1
troublesome

troublesome

1215
Zor, sıkıntı veren
▪cause trouble – sorun yaratmak
▪get into trouble – sıkıntıya girmek
Sıfat ┃
Views 1
spot

spot

1216
▪spot a mistake
▪on the spot
current
post
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
spot

spot

1216
Leke, nokta
▪spot a mistake – bir hatayı fark etmek
▪on the spot – anında
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
indentation
▪make an indentation
▪deep indentation
İsim ┃
Views 1
indentation
girinti, çentik
▪make an indentation – bir girinti yapmak
▪deep indentation – derin girinti
İsim ┃
Views 1
assurance

assurance

1218
İsim ┃
Views 2
assurance

assurance

1218
Güvence, teminat
İsim ┃
Views 2
harnessing

harnessing

1219
▪harness energy
▪harness potential
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
harnessing

harnessing

1219
Kontrol etme, kullanma
▪harness energy – enerjiyi kontrol etmek
▪harness potential – potansiyeli kullanmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
Same category words
seyahat, turizm

spot

Leke, nokta
current post
1216

tourist

687

coastal

535

region

403

scenic

2054

Visitors & Members
1+