straight anlamı

'Straight' signifie « bir şeyin düz, kesintisiz veya doğru bir şekilde olması » anlamına gelir.

straight :

Düz, doğru

Sıfat

▪ The road is straight ahead.

▪ Yol düz ileride.

▪ She has straight hair.

▪ Onun düz saçları var.

paraphrasing

▪ linear – düz, çizgisel

▪ direct – doğrudan

straight :

Düz bir şekilde, doğrudan

Zarf

▪ Please go straight to the office.

▪ Lütfen ofise doğru gidin.

▪ He walked straight to the door.

▪ Kapıya doğru yürüdü.

paraphrasing

▪ directly – doğrudan

▪ immediately – hemen

straight :

Düzlük, doğruluk

İsim

▪ The straight of the line is important.

▪ Çizginin doğruluğu önemlidir.

▪ He spoke with straight about the issue.

▪ Sorun hakkında doğrudan konuştu.

paraphrasing

▪ straightness – düz olma durumu

▪ directness – doğrudanlık

Telaffuz

straight [streɪt]

"Straight" kelimesi tek hecede vurgulanır ve "streyt" olarak telaffuz edilir.

"straight" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"straight" - Genel anlam

Sıfat
Düz, doğru
Zarf
Düz bir şekilde, doğrudan
İsim
Düzlük, doğruluk

"straight" için konuşma türü değişiklikleri

▪ straightened (sıfat) – düzleştirilmiş, düzeltilmiş

▪ straightening (isim) – düzleştirme işlemi

"straight" ile yaygın ifadeler

▪ go straight – düz gitmek

▪ straight to the point – doğrudan konuya girmek

▪ straight answer – net cevap

▪ straight line – düz çizgi

TOEIC'teki "straight" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında 'straight' genellikle bir şeyin düz veya doğrudan olduğunu ifade etmek için kullanılır.

▪Please draw a straight line.
▪Lütfen düz bir çizgi çizin.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Straight' kelimesi, yön veya hareketi belirtirken sıklıkla kullanılır ve zarf olarak da yer alabilir.

▪He walked straight home.
▪Eve doğru yürüdü.

straight

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Straight to the point' ifadesi, bir konuyu doğrudan ele almak anlamına gelir.

▪Let's get straight to the point.
▪Hadi doğrudan konuya girelim.

'Straight face' ifadesi, ciddi bir yüz ifadesi anlamına gelir.

▪He told the joke with a straight face.
▪Şakayı ciddi bir yüz ifadesiyle anlattı.

Benzer kelimeler ve "straight" arasındaki farklar

straight

,

direct

farklılıklar

'Straight' genellikle fiziksel bir düzlüğü ifade ederken, 'direct' daha çok bir iletişim tarzını veya yönlendirmeyi ifade eder.

straight
▪The road is straight.
▪Yol düz.
direct
▪She gave a direct answer.
▪Doğrudan bir cevap verdi.

straight

,

linear

farklılıklar

'Straight' kelimesi bir şeyin fiziksel düzlüğünü ifade ederken, 'linear' daha çok bir çizgi veya düz bir yol anlamında kullanılır.

straight
▪The line is straight.
▪Grafik, doğrusal bir ilişkiyi gösteriyor.
linear
▪The graph shows a linear relationship.
▪Grafik, doğrusal bir ilişkiyi gösteriyor.

"straight" ile aynı kökene sahip kelimeler

"straight"'in kökeni

'Straight' kelimesi, Orta İngilizce 'streit' kelimesinden türetilmiştir ve başlangıçta 'düz' veya 'doğru' anlamına gelirken, zamanla daha geniş anlamlar kazanmıştır.

Kelime yapısı

'Straight' kelimesi, kök olarak 'strait' (dar, düz) kelimesinden türetilmiştir.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Straight' kelimesinin kökü 'strait'tir. Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında 'straitjacket' (dar giysi) bulunmaktadır.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

sum

sum

1328
▪sum up
▪sum total
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
sum

sum

1328
Toplam, tutar
▪sum up – özetlemek
▪sum total – toplam tutar
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
straight

straight

1329
▪go straight
▪straight to the point
current
post
Sıfat ┃
Zarf ┃
Views 0
straight

straight

1329
Düz, doğru
▪go straight – düz gitmek
▪straight to the point – doğrudan konuya girmek
Sıfat ┃
Zarf ┃
Views 0
brake

brake

1330
▪apply the brake
▪release the brake
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
brake

brake

1330
Fren
▪apply the brake – frene basmak
▪release the brake – freni bırakmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
wear

wear

1331
▪wear and tear
▪evening wear
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
wear

wear

1331
giysi, yıpranma
▪wear and tear – yıpranma ve aşınma
▪evening wear – gece kıyafeti
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
cloud

cloud

1332
▪under a cloud
▪cloud one's judgment
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
cloud

cloud

1332
Bulut
▪under a cloud – şüphe altında
▪cloud one's judgment – kararını bulandırmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
Same category words
diğerleri

straight

Düz, doğru
current post
1329

superb

277

terrific

1454

even

1606

momentary

1681

Visitors & Members
0+