tighten anlamı

tighten, "bir şeyi daha sıkı hale getirmek veya gerginleştirmek" anlamına gelir.

tighten :

Sıkılaştırmak, gerginleştirmek

Fiil

▪ Please tighten the screws on the chair.

▪ Lütfen sandalyenin vidalarını sıkılaştırın.

▪ She tightened her belt before dinner.

▪ Akşam yemeğinden önce kemerini sıkılaştırdı.

paraphrasing

▪ fasten – bağlamak

▪ secure – güvence altına almak

Telaffuz

tighten [ˈtaɪtən]

Fiilin vurgusu birinci hecede "tight" kısmındadır ve "taytın" olarak telaffuz edilir.

"tighten" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"tighten" - Genel anlam

Fiil
Sıkılaştırmak, gerginleştirmek

"tighten" için konuşma türü değişiklikleri

▪ tight (sıfat) – sıkı, gergin

▪ tightly (zarf) – sıkıca, gergin bir şekilde

"tighten" ile yaygın ifadeler

▪ tighten the grip – tutuşu sıkılaştırmak

▪ tighten the rules – kuralları sıkılaştırmak

▪ tighten the screws – vidaları sıkılaştırmak

▪ tighten one's belt – kemerini sıkılaştırmak (mecazi olarak tasarruf yapmak)

TOEIC'teki "tighten" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, "tighten" genellikle bir nesnenin sıkılaştırılması veya gerginleştirilmesi anlamında kullanılır.

▪You need to tighten the lid on the jar.
▪Kavanozun kapağını sıkılaştırmalısınız.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

"Tighten" fiili, genellikle geçişsiz bir fiil olarak kullanılır ve nesne gerektirir.

▪He tightened the rope before climbing.
▪Tırmanmadan önce ipi sıkılaştırdı.

tighten

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

"Tighten the rules" ifadesi, kuralların daha katı hale getirilmesi anlamına gelir.

▪The school decided to tighten the rules for attendance.
▪Okul, devamsızlık kurallarını sıkılaştırmaya karar verdi.

"Tighten one's belt" ifadesi, tasarruf yapma anlamında mecazi olarak kullanılır.

▪We need to tighten our belts during the recession.
▪Resesyon döneminde tasarruf yapmamız gerekiyor.

Benzer kelimeler ve "tighten" arasındaki farklar

tighten

,

secure

farklılıklar

"Tighten", bir şeyi daha sıkı hale getirmek anlamına gelirken, "secure" daha çok bir şeyi güvence altına almak veya korumak anlamında kullanılır.

tighten
▪She tightened the lid on the pot.
▪Tencerenin kapağını sıkılaştırdı.
secure
▪He secured the door before leaving.
▪Gitmeden önce kapıyı güvence altına aldı.

tighten

,

fasten

farklılıklar

"Tighten", bir şeyi sıkılaştırmak için kullanılırken, "fasten" daha çok iki parçayı birleştirmek anlamında kullanılır.

tighten
▪Please tighten the straps on your backpack.
▪Lütfen emniyet kemerinizi bağlayın.
fasten
▪Please fasten your seatbelt.
▪Lütfen emniyet kemerinizi bağlayın.

"tighten" ile aynı kökene sahip kelimeler

"tighten"'in kökeni

"Tighten" kelimesi, Orta İngilizce "tyhten" kelimesinden türetilmiştir ve başlangıçta "sıkılaştırmak" anlamına gelirken zamanla daha geniş bir anlam kazanmıştır.

Kelime yapısı

"Tighten" kelimesi, "tight" (sıkı) kökünden türetilmiştir ve "-en" fiil eki eklenmiştir.

Aynı kökene sahip kelimeler

"Tighten" kelimesinin kökü "tight"tır. Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında "tightness" (sıkılık) ve "tightrope" (ip üstünde yürümek) bulunmaktadır.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

disclaimer

disclaimer

1201
▪legal disclaimer
▪medical disclaimer
İsim ┃
Views 1
disclaimer

disclaimer

1201
feragatname, sorumluluk reddi
▪legal disclaimer – yasal feragatname
▪medical disclaimer – tıbbi feragatname
İsim ┃
Views 1
tighten

tighten

1202
▪tighten the grip
▪tighten the rules
current
post
Fiil ┃
Views 1
tighten

tighten

1202
Sıkılaştırmak, gerginleştirmek
▪tighten the grip – tutuşu sıkılaştırmak
▪tighten the rules – kuralları sıkılaştırmak
Fiil ┃
Views 1
specify

specify

1203
▪specify a date
▪specify the details
Fiil ┃
Views 2
specify

specify

1203
Belirlemek, tanımlamak
▪specify a date – bir tarihi belirtmek
▪specify the details – ayrıntıları belirtmek
Fiil ┃
Views 2
on-site

on-site

1204
▪on-site inspection
▪on-site support
Sıfat ┃
Zarf ┃
Views 1
on-site

on-site

1204
Yerinde, sahada
▪on-site inspection – yerinde denetim
▪on-site support – yerinde destek
Sıfat ┃
Zarf ┃
Views 1
chaperone

chaperone

1205
▪chaperone a group
▪serve as a chaperone
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
chaperone

chaperone

1205
Rehber, eşlik eden kişi
▪chaperone a group – bir gruba rehberlik etmek
▪serve as a chaperone – rehber olarak hizmet etmek
İsim ┃
Fiil ┃
Views 1
Same category words
ekipman, bakım

tighten

Sıkılaştırmak, gerginleştirmek
current post
1202

install

2074

repair

312

radiator

1419

Visitors & Members
1+