upright anlamı

upright, "dikey, dik durumda veya doğru bir pozisyonda olmak" anlamına gelir.

upright :

Dikey, doğru

Sıfat

▪ The chair is in an upright position.

▪ Sandalyenin dik bir pozisyonda olduğunu belirtir.

▪ She sat upright in her chair.

▪ Sandalyede dik oturdu.

paraphrasing

▪ vertical – dik

▪ erect – dik, doğru

upright :

Dikey pozisyon, doğru duruş

İsim

▪ The upright of the fence is broken.

▪ Çitin dik kısmı kırıldı.

▪ He is an upright man.

▪ O, doğru bir insandır.

paraphrasing

▪ posture – duruş

▪ stance – duruş, pozisyon

Telaffuz

upright [ˈʌp.raɪt]

İki hecede vurgu "upright" kısmındadır ve "ap-rayt" olarak telaffuz edilir.

"upright" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"upright" - Genel anlam

Sıfat
Dikey, doğru
İsim
Dikey pozisyon, doğru duruş

"upright" için konuşma türü değişiklikleri

▪ uprightness (isim) – doğruluk, dik durma durumu

▪ uprightly (zarf) – doğru bir şekilde, dik olarak

"upright" ile yaygın ifadeler

▪ stand upright – dik durmak

▪ sit upright – dik oturmak

▪ keep upright – dik tutmak

▪ remain upright – dik kalmak

TOEIC'teki "upright" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında 'upright' genellikle 'doğru' veya 'dik' anlamında kullanılır.

▪The book is standing upright on the shelf.
▪Kitap rafta dik duruyor.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

'Upright' genellikle bir pozisyonu veya durumu tanımlamak için kullanılır ve bu bağlamda sorulara yol açar.

▪The painting was hung upright.
▪Tablo dik asıldı.

upright

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

'Upright position'

'dik pozisyon' anlamına gelir ve genellikle oturma veya durma durumları için kullanılır.

▪Maintain an upright position while sitting.
▪Otururken dik bir pozisyonu koruyun.

'Upright citizen'

'doğru vatandaş' anlamına gelir ve etik değerlere sahip kişileri tanımlar.

▪He is known as an upright citizen in the community.
▪O, toplumda doğru bir vatandaş olarak bilinir.

Benzer kelimeler ve "upright" arasındaki farklar

upright

,

erect

farklılıklar

'Upright', bir şeyin dik veya doğru bir pozisyonda olduğunu belirtirken, 'erect' daha çok bir şeyin inşa edilmesi veya oluşturulması anlamında kullanılır.

upright
▪The statue stands upright.
▪Heykel dik duruyor.
erect
▪They erected a new statue in the park.
▪Parkta yeni bir heykel inşa ettiler.

upright

,

vertical

farklılıklar

'Upright', bir şeyin dik olduğunu belirtirken, 'vertical' daha çok bir düzlem veya eksenle ilgili bir terimdir.

upright
▪The flag is upright on the pole.
▪Çizgi grafikte dik.
vertical
▪The line is vertical on the graph.
▪Çizgi grafikte dik.

"upright" ile aynı kökene sahip kelimeler

"upright"'in kökeni

'Upright' kelimesi, Orta İngilizce 'upright' kelimesinden türemiştir ve başlangıçta 'doğru bir şekilde' anlamına gelirken, zamanla 'dik' anlamını kazanmıştır.

Kelime yapısı

'Up' (yukarı) ve 'right' (doğru) kelimelerinin birleşiminden oluşur.

Aynı kökene sahip kelimeler

'Upright' kelimesinin kökü 'right' (doğru) kelimesidir. Aynı kökü paylaşan kelimeler arasında 'rightful' (haklı), 'rightness' (doğruluk) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

poison

poison

1645
▪poison someone's mind
▪poison the atmosphere
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
poison

poison

1645
Zehir
▪poison someone's mind – birinin zihnini zehirlemek
▪poison the atmosphere – atmosferi bozmak
İsim ┃
Fiil ┃
Views 0
upright

upright

1646
▪stand upright
▪sit upright
current
post
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 1
upright

upright

1646
Dikey, doğru
▪stand upright – dik durmak
▪sit upright – dik oturmak
Sıfat ┃
İsim ┃
Views 1
wrist

wrist

1647
▪sprain a wrist
▪wear a watch on one's wrist
İsim ┃
Views 1
wrist

wrist

1647
bilek
▪sprain a wrist – bileği burkmak
▪wear a watch on one's wrist – bilekte saat takmak
İsim ┃
Views 1
poverty

poverty

1648
▪live in poverty
▪poverty line
İsim ┃
Views 0
poverty

poverty

1648
Yoksulluk, fakirlik
▪live in poverty – yoksulluk içinde yaşamak
▪poverty line – yoksulluk sınırı
İsim ┃
Views 0
amusement

amusement

1649
▪for amusement
▪source of amusement
İsim ┃
Views 1
amusement

amusement

1649
Eğlence, hoşlanma
▪for amusement – eğlence için
▪source of amusement – eğlence kaynağı
İsim ┃
Views 1
Same category words
diğerleri

upright

Dikey, doğru
current post
1646

reverend

1246

shatter

1465

thumb

1490

Visitors & Members
1+