winning anlamı

winning, "bir yarışmada veya rekabette başarı elde etmek" anlamına gelir.

winning :

Kazanan, başarılı

Sıfat

▪ She has a winning smile.

▪ Onun kazanan bir gülümsemesi var.

▪ The winning team celebrated their victory.

▪ Kazanan takım zaferlerini kutladı.

paraphrasing

▪ successful – başarılı

▪ victorious – zafer kazanan

winning :

Kazanmak

Fiil

▪ They are winning the game.

▪ Oyunu kazanıyorlar.

▪ He won the first prize.

▪ Birincilik ödülünü kazandı.

paraphrasing

▪ win – kazanmak

▪ triumph – zafer kazanmak

winning :

Zafer, başarı

İsim

▪ The winning was unexpected.

▪ Zafer beklenmedikti.

▪ Her winning brought joy to the team.

▪ Onun zaferi takıma sevinç getirdi.

paraphrasing

▪ victory – zafer

▪ success – başarı

Telaffuz

winning [ˈwɪn.ɪŋ]

Sıfat ve isim olarak "win" köküne vurgu ile "vin-ing" şeklinde telaffuz edilir.

winning [ˈwɪn.ɪŋ]

Fiil olarak "win" köküne vurgu ile "vin-ing" şeklinde telaffuz edilir.

"winning" hakkında yaygın ifadeler ve dil bilgisi

"winning" - Genel anlam

Sıfat
Kazanan, başarılı
Fiil
Kazanmak
İsim
Zafer, başarı

"winning" için konuşma türü değişiklikleri

▪ winner (isim) – kazanan, başarı elde eden

▪ winningly (zarf) – kazanan bir şekilde

"winning" ile yaygın ifadeler

▪ winning streak – kazanma serisi

▪ winning attitude – kazanan tutumu

▪ winning combination – kazanan kombinasyon

▪ winning formula – kazanan formül

TOEIC'teki "winning" ile ilgili önemli örnekler

TOEIC sınavından kelime dağarcığı örnekleri

TOEIC kelime sorularında, "winning" genellikle "başarı elde etme" anlamında kullanılır.

▪The winning team received a trophy.
▪Kazanan takım bir ödül aldı.

TOEIC sınavından dil bilgisi örnekleri

"Winning" sıfat olarak, bir şeyin başarılı olduğunu belirtmek için kullanılır ve bu, dilbilgisi sorularında sıklıkla test edilir.

▪She has a winning strategy for the game.
▪Oyunda başarılı bir stratejisi var.

winning

ile ilgili deyimler ve sabit ifadeler TOEIC'teki

"Winning hand"

"kazanma şansı" anlamına gelir ve genellikle şans oyunlarında kullanılır.

▪He played a winning hand in poker.
▪Pokerde kazanan bir el oynadı.

"Winning ticket"

"kazanma bileti" anlamına gelir ve şans oyunlarında kazanılan biletleri ifade eder.

▪She checked her numbers for a winning ticket.
▪Kazanan bir bilet için numaralarını kontrol etti.

Benzer kelimeler ve "winning" arasındaki farklar

winning

,

succeed

farklılıklar

"Winning", bir yarışmayı veya rekabeti kazanmak anlamına gelirken, "succeed" genel olarak bir hedefe ulaşmak anlamında kullanılır.

winning
▪The team is winning the championship.
▪Takım şampiyonluğu kazanıyor.
succeed
▪She succeeded in her career.
▪Kariyerinde başarılı oldu.

winning

,

champion

farklılıklar

"Winning", bir yarışmada birinci olmak anlamına gelirken, "champion" genellikle bir yarışmayı kazanan kişi veya takımı ifade eder.

winning
▪The winning team will be crowned champions.
▪Şampiyon bir madalya aldı.
champion
▪The champion received a medal.
▪Şampiyon bir madalya aldı.

"winning" ile aynı kökene sahip kelimeler

"winning"'in kökeni

"Winning" kelimesi, "win" kökünden türetilmiştir ve "kazanmak" anlamına gelir. Bu kelime, başarı ve zafer ile ilgili bağlamlarda sıkça kullanılır.

Kelime yapısı

"Win" (kazanmak) kökünden türetilmiştir ve "ing" eki ile "kazanma" anlamını kazanmıştır.

Aynı kökene sahip kelimeler

"Win" kelimesinin kökü "win"dir. Aynı kökü paylaşan diğer kelimeler arasında "winner" (kazanan) ve "winning" (kazanma) bulunur.

Lütfen quizde bir resim seçin

Quiz

question

Skorunuz

Önceki gönderi ve sonraki gönderi

advantageous

advantageous

1121
▪take advantage of
▪have an advantage
Sıfat ┃
Views 2
advantageous

advantageous

1121
Faydalı, avantaj sağlayan
▪take advantage of – faydalanmak
▪have an advantage – avantaja sahip olmak
Sıfat ┃
Views 2
winning

winning

1122
▪winning streak
▪winning attitude
current
post
Sıfat ┃
Fiil ┃
Views 1
winning

winning

1122
Kazanan, başarılı
▪winning streak – kazanma serisi
▪winning attitude – kazanan tutumu
Sıfat ┃
Fiil ┃
Views 1
dresser

dresser

1123
▪wooden dresser
▪antique dresser
İsim ┃
Views 1
dresser

dresser

1123
Şifonyer, giysi dolabı
▪wooden dresser – ahşap şifonyer
▪antique dresser – antika şifonyer
İsim ┃
Views 1
likelihood

likelihood

1124
▪in all likelihood
▪reduce the likelihood
İsim ┃
Views 1
likelihood

likelihood

1124
olasılık, ihtimal
▪in all likelihood – büyük olasılıkla
▪reduce the likelihood – olasılığı azaltmak
İsim ┃
Views 1
eccentricity
▪show eccentricity
▪embrace eccentricity
İsim ┃
Views 2
eccentricity
tuhaflık, alışılmadıklık
▪show eccentricity – tuhaflık göstermek
▪embrace eccentricity – tuhaflığı benimsemek
İsim ┃
Views 2
Same category words
rekabet, strateji

winning

Kazanan, başarılı
current post
1122

tactic

601

contend

1955

certain

560

compete

186

Visitors & Members
1+